11 Aralık 2010 Cumartesi

gözlük ve ben...

Aldık gözlüğümüzü.Dün belki başka şeyler duyarım umuduyla gittiğimiz hastanede aynılarını ,biraz iyi biraz kötülerini duyduk.Doktor bizi ve Zehra'yı görünce ''anne gözlüklü,baba gözlüklü...bir eksik var''evet şimdi o da tamam oldu.Gözleri bozukmuş kuzumun hemde biraz karışık.Hipermetrop,astigmat-miyop.Aynı soruyu yine yönelttim''hep mi takacak gözlükleri''yine aynı cevap''evet''.Peki düşer mi?'bu sefer iç rahatlatıcı bir ses,''evet düşer''ilerde lazer ya da kontakt lens şansı var.Rahatlattı içimi bir nebzede olsun.Ama şaşkındım hala.Ordan çıkıp capitole geçtik kızımla.O top havuzunda oynarken ben farklı düşüncelere dalıp dalıp çıkıyordum.Arada''dikkat et zehra''diyerek.Eşim geldi, birlikte gözlük almaya gittik.İşte o zaman farkettim minik kızımın annesi gibi gözlük kullanacağını.Hiç birini yakıştıramıyordum bir türlü,istediğim takmamasıydı çünkü.En sonunda birine karar verdik.Eşimin isteğiyle.Beyaz ve kırmızı çerçeveli...Gözlükçüye tembihliyordum bir yandan camları çok kalın olmasın diye.Anladı endişemi''yok dedi gözü farklı göstermeyecek''inanmış gibi yaptım sadece...Ordan ayrılıp yemeğe gittik,sonra arkadaşlara.O farketti çok takıyorsun bu durumu,üzülme...dedi...
Üzülüyormuydum gerçekten,Hissettiğim neydi.Farklı bir duyguydu bu.Beni alıp geçmişe götüren.Çünkü nefret etmiştim gözlükten...5 yaşından beri takan biri olarak.Oysa benim annem ve babamda yoktu.Sadece kafamı kaldırıp bakmıştım o çocuğa,nasıl kağıttan ok atıyor diye.Nerden bilebilirdim ki gözüme geleceğini,Ve orda bir kan pıhtısı oluşacağını ve onun yıllar boyu sürecek gözlük serüvenini başlatacağını.Bilemezdim tabi sadece çocuktum çünkü...Kayma,göz tembelliği,astigmat ve hipermetrop...Fen derslerinden fırlayan bu kelimleri hayatım boyunca duyacaktım.Okul dönemi,dört göz diye dalga geçmeler.Ve onlar her söylediğinde ağlayarak anneme gelip bunu takmak istemiyorum deyişim...Keşke bende gözlük taksaydım diyenlere öfkeyle bakışım...
İşte bu yüzden kötü hissediyorum kendimi,bu duygunun içten yansıması dudağımdaki uçuk...
Düşünceli duruşum.Yıllar önce yaşananlar.Aynı şeyleri hisetmesin istiyorum kızım.Elimden geleni yapacağım bunun için.Alışamayacağım belki bir süre gözlüklü haline,garipseyeceğim.Ama eminim ki o kocaman yüreğiyle destek olacak bana.''Anne bak ben abla oldum gözlük takıyorum diyecek''
Yoksa nimete değil saygısızlığım.Rabbimden gelen herşey başım üstüne.Neticede sadece gözlük takacak.Ama dedim ya çocukluk anıları çok ağır bastı çok...Rabbim alışmamı,alışmamızı,alışmasını kolaylaştırsın inş...

3 yorum:

Deli Anne dedi ki...

Üüzülmeyin lütfen.. ben de üzüldüm siz böyle anlatınca.. hem esksi gibi şuursuz değil ne anneler ve ne de çocuklar.. cehalet vardı biz küğçükken.. ben de dörtgöz lafını yedimi uzaylı dediler vs. ama şimdinin çocukları daha duyarlı.. inşaallah karşılaştırmaz minik kızınız cahilllerle, kimseyi de. Dua etmeli, Rabbim dilerse ne olmazları oldurur, ayrıca çok şükür çözümsüz bir hastalık veya dert değil.. çok şükür sağlıklı bir evlat sahibisiniz.. sevgiler..,

New York'tan dedi ki...

Uzulme Sevilay, Allah beterinden korusun tedavisi olmayan bir sey degil, bizde taktik 4 sene, artik alisik cocuklar birbirlerinde gozluk gormeye Mirzahan da hic sorun yasamadik dalga konusunda, insallah duser derecesi hic gerek kalmaz.

sevilay dedi ki...

deli anne,bende senin gibi düşünmek istiyorum.Artık anneler de,çocuklar da daha duyarlı inş karşılaşmaz...sevgiler
şeyma inş mirzahan gibi zehrada alışır,çevresi de alışır.Tabi ki tedavisi olmayan birşey değil işte kendi yaşadıklarımı düşününce üzüldüm.İnş alışacağız.