26 Eylül 2012 Çarşamba

günlük haller sevdenin 13 ay gelişimi

Ha yazdım ha yazacağım derken geçiyor zaman.Pazartesi ile başalayıp pazarda alıyoruz soluğu.Günler kovalıyor birbirini yetişemiyorum  zamanın hızına.Sabah 7:30 8:00 arası uyanıyoruz.Sevde de bizimle gözünü açıyor.Havalar güzel gittiği için ablayı birlikte bırakıyoruz okula.Sonra park molası tabi.Kargalarla birlikteyiz her daim:))Eve girmiyor parka gitmeden.Sonra eve dön kahvaltı yap akşam için yemek hazırla ortalık topla.Biraz dinlen ve ablanın çıkış saati geldi:))Yine sürpriz yapıp gidiyoruz almaya:))Dönüşte yine park:))
Rutinimiz aşağı yukarı böyle...





Zamanın arasında küçük kızımın 13 ayının bittiğini farkettim:) Neler değişti hayatımızda,daha doğrusu minik kuzunun hayatında:)
Dişlerimiz 7 tane oldu.Üstte 4 altta 3 şimdilik.Diş huzursuzluğumuz var her daim.İştah sürekli değişiyor.Sabah kahvaltıyı hala karışık yapıyor.Pek iştahli olmadığı için tek tek yemeyi kabul etmiyor.Ama patates kızartması hayır diyemediklerinden.Ve ekmek.Ama mümkünse sade.Sütü pek sevmedi.Bir kaç yudum alıp bırakıyor.Meyveyle arası süper ötesi.Havuç,elma,armutisalatalık,üzüm,şeftali sürekli elinde.Meyve püresi yapmıyorum çok uzun zamandır.Elinde yemeği seviyor meyveleri.Hem posasıyla birlikte yediği için daha besleyici olduğunu düşünüyorum.İkin di öğününde  çoğunlukla yoğurt yiyor.Biraz zorlayarak tabi.O ayran içmeyi tercih ediyor:)Arada içine muz ve bal ilave edip öyle yediriyorum.
Köfte,tavuk yerken zorlanıyor.Çogunlukla ağzında tutuyor.Ama balık özellikle hamsi favorisi.Çok seviyor.
Yürüme son hız devam.Emekleme yok artık. Yerden eşye alıp taşıyor onu.Kutuların üstüne çıkıyor.Kapak açıp kapatıyor.Fermuar çekiyor.
Konuşma çalışmalarıda başladı yavaş yavaş.Abla en çok kullandığı kelime.Baba gel ver sözcüklerinide farklı seslerle çıkatıyor:))
Yolda kedi ve karga peşinde koşuyoruz her daim.
Abladan beklerken kıskançlık emareleri görülmeye başladı bizim ufaklıkta.Ablayı yanıma yaklaştırmıyor:)Yanıma geleceğini anladığı an basıyor çığlığı.Sessiz sakin çocuk gitti içinde başka bir tür çıktı:))
İstediği olmadığında sürekli ağlıyor ama öyle ağlama değil gözünden boncuk boncuk yaş akıyor.Yürek dayanmaz:)Yabancılardan hiç hoşlanmıyor.Yanına yaklaştığında hemen eller kollar çalışıyor.Kovuyor başından:))
Büyüyor meleğim.Her daim takip edemesemde o gürültülü bir şekilde büyüyor.Bize  varlığını hatırlatarak.Ve ben  tekrar tekrar şükrediyorum rabbime bana böyle güzel çocuklar verdiği için...


20 Eylül 2012 Perşembe

uslu mu hareketli mi?

Çocugunuzun yanınızda oturup uslu uslu durmasını mı isterdiniz,yoksa hiç durmadan konusup kimseden çekinmeden iletişim kurup bir dk oturmamasını mı.?
Ne yalan söyleyeyim ilk söylediğim gibi bir çocugum olacağını düşünmüştüm hep.Kendim öyle olduğum için sanırım.Benim aksime eşim ise ikinci söylediğim gibi isterdi.Duaları kabul oldu:))Alışkın değilim elimde değil.Çok disiplinli bir babanın elinde büyüyünce durum böyle oluyor:)Yerimizden kalkamazdık biz,bir göz işareti mıhlamaya yeterdi yerimize.Karnımız aç olsa bile isteyemezdik.Çok defa sofradan aç kalktığımı bilirim ekmek isteyemediğimden dolayı:)Büyüklerden laf işiteceğime yerin dibine geçmeyi tercih ederdim:))tamam biliyorum benimki de abartı olmuş ama yetiştirilme tarzı diyelim...
Zehra ise tam tersi.Yani ne yazdıysam hepsinin aksini yapıyor:))Kendine güveni sonsuz...Özgüven patlaması yaşıyor.Ne düşünürse çekinmeden söyler.Karşısındaki kim olursa olsun farketmez.Yanlış bişey varsa gider uyarır.Misal parktayız çocuklar top oynuyorlar.Hızlı bir şekilde bize attılr topu.Zehra bunu gördü ya anne dedi dur ben uyarayım onları bir daha atmasınlar.Gitti bir güzel söyledi çocuklara:))
Büyük küçük herkesle konuşmayı çok sever.Ama öyle böyle değil.Saatlerce kouşma potansiyeline sahip güzel kızım.Hatta öyle zaman oluyor ki insanlar usul usul yanında uzaklaşıyor.Kafaları şiştiğiden mütevellit:))
Uyarıları çok dikkate almaz misal  kızım rahatsız oldular konuşma istersen derim.Durur durur ama anne ben onlarla konuşmak istiyorum der.Ve bir yolunu bulup gider yine yanlarına.
Özellikle meslek erbabı daha çok ilgisini çeker.Öğretmen,doktor,tesisatçı,bakkal vss. Bunların arasında en çok dr lar daha gözdedir onun için.Ne olmak istiyorsun sorusuna beyin cerrahı diyecek kadar ileri boyuta gitmiştir bu sevgisi.Hastalığa karşı sempatisi vardır zehranın.Nedendir bilinmez...Belki dr lar yüzünden olabilir.Bir güzel şikayetlerini anlatır.Hiç kimseye ihtiyaç duymadan.
Çok fena laf ebesidir.Sizi suya götürüp susuz getirecek cinsten.Öyle cümleler kurar ki şaşırırsınız:))Geçen gün misafirlikteyiz.Salata yiyor bizim hanım.Durdu durdu.Ev sahibine yöneltti soruyu.''Çok beğendim ellerinize sağlık,tarifini alabilir miyim?''Dumur olduk:))
Birde yerinde duramaz,kesinlikle...Kurt olduğundan şüphelendik bir ara o derece yani:))Misal göz kontrolündeyiz bugün.İki saniye oturmadı koltuğa.Ayakta dört döndüm.Bir yandan sevde bir yandan zehra...Kızım otur yok.Kızım sessiz yok.Herkesle kurdu muhabbeti.Damla damlatıyorlar gözüne tık yok görsünler nasıl uslu durduğunu amaç o:))Sonra ondan büyük bir kıza daha damlattılar.Kız istemedi.Ağladı hafif filan.Durur mu zehra hemen gitti yanına anne ben soracağım niye ağlamış diye.Kızım yapma dur yok.Gitti yanına neden ağladın dedi.Kız biraz mahçup yok ağlamadım diye yanıt verdi.Zehra hıı ben yanağından akanı göz yaşı sanmıştım oysa dedi:))anlattı damlanın inceliklerini.İşte o sadece su gözümüzü büyütüyor filan:))Tabi sıkıldı kız.Annesinin yanına kaçtı.Bizimkide peşinde.Kızım gel bak rahatsız oldu.Hayır ben konuşacağım:))
Allahtan hemşire yetişti imdadımıza.Aldı bizi içeriye.Hemen gitti dr un yanına oturdu.Defterini inceliyor ortamı süzüyor...Kızım otur cık:))Yani o kadar rahatız.Muayenimizi olduk.Araya sıkıştıralım elhamdülillah herşey yolunda.Numaralar sabit şuan gerilemem yok:))6 ay sonra bir daha geleceğiz.
Sonunda bitirdik ve aşağı indik.Ama oturtamıyoruz ki yine.Babası gelene kadar ayakta nöbetteydik.
Sosyaliz,konuşkanız,hareketliyiz  biz böyle çok mutluyuz.Anne arada şaşırsada alışacak güzel kızının bu haline.Kişilik mi,olabilir:)


14 Eylül 2012 Cuma

7/24 mesai...

 

Not duşelim bu günü...Sevde 9 da uyandı...

Bir mutluluk,keyif hali vardı üzerimde sabah uyanıpta saati görünce:)Çocuklar gibi şendim.Zira her sabah 7 de uyanan bir ufaklık olunca evde saatler daha bir kıymetli oluyor.
Şunu söyleyebilirm ki;bir cocuk doğduğundan itibaren hangi uyku düzenini benimsemişse ilerleyen zamanlarda da öyle gidiyor.Tecrübeyle sabittir.Misal zehra geç yatıp geç kalkardı uykusu hafifti hala öyle.Kesinlikle erken yatıramazdım.
Sevde ise erken yatıp erken kalkardı hala öyle:)Saatler arada oynasa da çogunluk düzen bu.
Gün erken başlıyor bizim evde.Tabi diğer çocukta aynı olsa yani oda erken kalksa sıkıntı olmayacak ama öyle değil biri kalkıyor diğeri yatıyor.Sonuçta hep ayakta olan anne:))Hani 7/24 mesai derler ya o hesap işte.Ama tam 7/ 24.Uyku kovalıyorum gün içinde.Çok değil yarım saat,şöyle bir rüyalık zaman dilimi.Şanslıysam yakalarsam bu anı benden mutlusu yok:)Yepyeni bir enerjiyle devam ediyorum güne.Herhalde diyorum Allah farklı bir güç veriyor biz annelere extra:)Yoksa bu kadar iş güç beden dayanmaz yani.Birde çocukların gönlünü hoş tutmaya çalışıyorum.Mesela hergün parka çıkartmak istiyorum onları.Ne kadar yorgun olsamda bunu yapmalıyım diyorum kendime.Çünkü o zaman daha mutlu oluyorum:)Yorgunluk filan kalmıyor.Gün 7 de başladı ya,gece 12 de bitiyor.Daha önce yatamıyorum.Bir bardak çay içmek istiyorum mesela,ayaklarımı uzatıp tv izlemek,ya da sadece oturmak.Ama kendime vakit ayırmak.Sakin sessiz bir sonraki güne enerji toplamak.Geceler kısa bizim evde saat uygulaması yok.Hep kısa.Günler ise çook uzun:))
Okulla birlikte düzene gireceğiz inş.İkise de erken yatarsa sıkıntı olmayacak.Anne de gün içinde dinlenebilecek inş.Şimdi hayaller kuruyorum ama okul tam gün başlayınca inş kurduğum hayallerde kaybolmam:))