12 Aralık 2013 Perşembe

yoğun günler...

Evet,döndük yine kürkçü dükkanına.Umarım bu sefer uzun süreli olur dükkanda kalmam...
Yirmi dört saat diliminin yetmediği günlerdeyim.Öyle ki 25 26 saati görüp ertesi güne devrediyorum:))Hiç bitmeyen günlük işler,Zehra'nın okulu vs...Sabah kalkıp önce kısa bir tekrarla güe başlıyoruz aslında bakmayın kısa dediğime,oturduk,yazdık,okuduk derken uzuyor bu süre.Akabinde yapılan kahvaltı.Yani annelerine inat kahvaltı sevmeyen çocuklarımın olması tuhafıma gitsede oturtmaya çlışıyoruz bu düzeni.Sevde peynir,yumurta.süt sevmez.Zehra iki yiyeceği asla karıştırmaz,yemek yerken yanında bir şey içmez ayr ayrı tüketir...Hamur işlerine bayılırlar:))hamur kızartması özellikle:))Evet bu özetten sonra kaldığımız yerden devam edelim;Kahvaltı seremonisinden sonra ev toparlama kısmı devreye giriyor ve bu kısım hiç bitmiyor.Düzen takıntısı olan biri için bu durum çok yorucu.Aslında yorguluğumun sebebi de bu olsa gerek.Elde süpürge,koşturan bir anne durumundaym:))Bu kısmı da  geçtikten sonra okula hazırlanma ve evden çıkış bölümü var...Bu da epey zamanımızı alıyor...diş fırçalanması,forma giyilmesi ,Sevde'nin hazırlığı ve beslenme...Sonrası uzun okul yolu...Okulların değişmesi ile birlikte karşımda olan okula değilde yaklaşık 10 dk yürüme mesafeli okula gidiyoruz üçümüz:))Sevdeyle zor oluyor ,Kah bebek arabasından inmek istemesi,kah yağmurda rüzfarlığını istememesi bizi zorluyor.Dönüşte ise makete uğramadan dönemiyoruz eve ona bir kakaolu süt,eve ekmek...Eğer yoğudumuz bitmişse köşedeki süthaneden taze sütümüzü de alıp koyuluyoruz eve doğru...Sonrasında uyku ve benim akşam yemeği hazırlığım...Sevdenin uyanıp yemek yemesi,tekrar ablayı almak için yola düşme.Bazı akşamlar babamız alıyor o zaman dinleniyoruz.
 Ve tekrar dönüşüm başlıyor...Ödev,okuma yazma çalışmaları:))Bu kısma da ayrıntılı başka bir postta deyineceğim inş.Şimdilik bu kadar olsun..Dönüş yazısı olsun...

19 Eylül 2013 Perşembe

Yeni okul...

En son tuvalet eğitiminde kalmıştık:))Biz hala ordayız.Güzel  başlayan,benide oldukça umutlandıran süreç Sevde'nin tuvaletinden korkması ve sonrasında tuvaletini uzun süre tutup yapmamasıyla son buldu .Ardına gelen kısa süreli tatil ve okulların başlamasıyla belirsiz bir tarihe erteledik.Evet neymiş her çocuk bir olmuyormuş .Ablası bu dönemde alıştığı için Sevdenin de alışacağını düşünmüştüm ama yanılmışım...
Şimdi ki yeni mevzumuz okul.Zehra ilkokula başladı bu dönem.Yeni okul,yeni arkadaşlar,yeni öğretmen...Şimdilik herşey yolunda ama derslerle birlikte durum değişir mi bilemiyorum.Endişe ve biraz hüzünle karışık mutluluk var...Zamanın getirdiklerini hep birlikte göreceğiz ...

26 Temmuz 2013 Cuma

Uzun zamandan sonra tekrar merhaba.
Bol tempolu bir yaz tatili geçiriyoruz.Bursa ile başlayıp Çanakkale ile devam eden yolculuğumuz istanbulda yani evimizde son buldu .Ramazan ayının girmesi ile biraz sükuta ersekte yoğunluk tüm hızıyla devam etmekte...
Bu süre zarfına emmeyi bırakma ve tuvalet eğitimine başlama gibi iki önemli aşamayı ekledik.İlki başarıyla sonuçlansada ikincisinde hala başarıya ulaşabilmiş değiliz:))
Emmeyi bırakma dönemi benim açımdan zorlu geçsede,Sevde bu süreyi daha kolay atlattı.Ve bunu ikinci kez yaşamış biri olarak söyleyebilirim ki kademeli bırakmak en iyi yolmuş...üç gün sadece gece emzirip gündüz tamamen keserek bitirdik.üzüldük ağladık ama nihayete erdik.Ablasının aksine Sevde gece kesintisiz uyuyarak beni şaşırttı .Ve birkez daha anladım ki her çocuk kesinlikle farklı...
İkinci aşama olan tuvalet eğitimi konusunda benim düşüncem Ramazan ayında bu işi halletmekti.Ama Sevde aceleci davranarak erken başlamak istedi.Tabi bu durumun geçici olduğunu ve sadece kuzeninin bol fonksiyonlu lazımlığının cazibesinden kaynaklandığını sonra öğrendik:))) umut ve umutsuzluk arasında gidip gelerek bir ayı doldurduk...eve döndüğümde tekrar başladım ama bir hafta sonra bırakmak zorunda kaldık.İnatlaşma hat safhadaydı çünkü ...önceleri gidip rahatlıkla yaparken  şimdi reddediyordu .Yine verilen ara ve yine ertesinde alınan kararla bugün itibariyle başlamış bulunuyoruz.Bu sefer daha kararlıyım ama başarıya ulaşıp ulaşamayacağımdan hiç emin değilim...inş stressiz sıkıntısız atlatırız bu dönemi...

13 Nisan 2013 Cumartesi

alerji <<< sinüzit...

Bebeklik dönemiyle başlayan ve bugüne dek süregelen alerji sıkıntımız artık son noktaya ulaştı...Doğduğunda oturduğumuz evin halıfleks olması,güneşten mahrum kalması ve bendeki alerji durumunun genlerle kuzuma aktarılması belki sebeplerden birkaçı.
Hergece ağzı açık uyuyan,boğazı kuruyup susuz kalan,dudakları çatlayan,nefes alabilmek için bin bir türlü yatış pozisyonu deneyen yavrum ve hiçbirşey yapamayan anne...
çocuk dr nun kapısını araladığımızda duyduğumuz,bildiğimiz yanıt alerjiydi...Bir ay süresince kullandığımız alerji ilacıyla bir nebze rahatlasa da kesin sonuç elde edemedik.
sonra.hep yıllardır methini duyduğumuz ama nedendir bilinmez bir türlü getiremediğimiz yukarıdaki tıp merkezinin çocuk dr u geldi aklımıza...Nasip bugüneymiş deyip girdik dr un kapısından.Şikayetlerimizi uzun uzun dinledi.Daha doğrusu dinlemek yerine hep sordu.Eğer bana bıraksaydı kesin unuttuğum bir sürü belirti çıkacaktı...Çünkü ne zaman dr a gitsem,hep soracaklarımın yarısını sormadan gelirim...Velhasıl,muayenenin ardından film çektirmemizi istedi zira sinüzit olma ihtimali vardı...Ve sonuç doğruydu.Güzel  kızım sinüzit olmuş.Ve bunun sebebi de alerjiymiş...İlk etapta bir hafta sürecek tedavimiz başladı.Sonrası nasıl devam edecek bilmiyorum.Tek bildiğim aylardan sonra ağzından nefes almadan uyuyan güzel kızımın huzuru...
şifa vesilesi ilaçlarımız...Büyük bir hassasiyetle içiyoruz...

ve son olarak dr beklerken çekilen pozumuzla veda edelim...

8 Nisan 2013 Pazartesi

günlerden kareler...

Nedendir bilinmez buraya yazamayışım...Uzun süren hastalık halleri ve onu takiben gittiğimiz Bursa ziyareti,dönüşte evde yapılan küçük çapta banyo tadilatı vs...diyerek konuyu kapatalım.Asıl nedenin fena halde takıldığım instagram dünyası olduğunu söyleyemeyeceğim çünkü:))Paylaşımların hızlı ve anında yoruma açık olması sanırım bunda en büyük pay sahibi...
Artık daha fazla vakit ayırma ümidiyle kısa bir postla merhaba diyelim bloğumuza...
Güzel giden bahar günlerinin ardından birden bastıran yağmurlu ve soğuk havayla neye uğradığımızı şaşırdık.Aslında hemen kapılmadım bu havaya zira geçen senelerden tecrübeyle heran hava değişimine maruz kalacağımızı biliyordum.Ama yine de ufaktan kaldırmıştım kışlıkları.Vee tekrar geri çıkartarak gelecek senelere bir tecrübe daha kaydetmiş oldum hafızamda...
çekmedim bu havaların fototsunu.Çok sevmeme rağmen hastalıklardan dolayı uzaklaştım sonbahar ve kıştan,ve özler oldum güneşli günleri...

bulduğumuz ilk fırsatta attık kendimizi parka.Gönül daha çok çıkmaktan yana,vicdanen rahatsızım da bu konuda.Çok çok vaktim olsun istiyorum...ama işler güçler ah ah hiç bitmiyor...


bulduğumuz fırsatları değerlendirme konusundaki diğer adımımızda florya kaçamakları oldu.Gittiğimiz ilk hafta sonu hava çok güzeldi ve çocuklar doyasıya oynadılar...
gün geceye kavuştuğunda ayrıldık ordan ve onlar hala oynuyorlardı...

bu hafta sonu yine ordaydık,ama geçen haftaya inat hava oldukça serindi.Çocuklar üşüdü mü üşümedi mi düşünceleriyle geçirdik günü.Sonrasında akışına bıraktık tabi.Soğuktan üşümüş burun ve elleri görünce içimz burkuldu ama onların keyfi gayet yerindeydi tabi bizimde:))
aaa ilk bisikletimizden bahsetmessek olmaz...Görünce inmedi üstünden,e bizede almak düştü.Sevde hanımla böyle tehlikeli mağazalara girmemek lazım şu sıralar...Oysa sadece ablasına suluk almaktı niyetimiz:))
sonrasında yediğimiz bu enfes tat,unutturdu yorgunluğumuzu.Bursa lı biri olarak her yerde yiyemem iskenderi.Ama niyzibey hakkını veriyor gerçekten tavsiye olunur...
okul çıkışlarında ben alıyorum bazen zehrayı,buda onlardan birgün...
Günlerimiz böyle geçip gidiyor...Kızlar büyüyot biz izliyoruz.Huzurlu bir hafta dileğiyle bitirelim postu.Bitmeyen işler bizi bekler.


18 Şubat 2013 Pazartesi

hafta sonu,zehranın çalışma masası..

Hafta içini evde geçirince hafta sonu daha bir   kıymetli oluyor bizim için...
Bursa dan geldiğimden beri fazla dışarı çıkmadım.Artık nasıl tükettiysem enerjimi adım atamıyorum:))Tek başına çıkmak yorucu geliyor aslında.
Ama cuma günü geldiğinde içimizdeki dışarı çıkma tutkusu tavan yapıyor:))Ya misafir ağırlıyoruz ya da biz gidiyoruz.Tıpkı bu hafta olduğu gibi...


cuma günü dostlarmızı ağırladık.Menüde vanilya soslu havuçlu kek,mayalı küçük pizzalar birde ıspnaklı gül böreğiyle kısır vardı...Özlemişim hazırlık yapmayı uzun zamandan sonra:))
cumartesi akşamı bu sefer biz davetliydik.Başakşehir'e.Uzun zamandr örmediğimiz arkadaşlarımızın evine...
Pazar günümüz ise tam bir koşturmacaydı.Sabah güzel bir kahvaltı yaptık çekirdek ailemizle:))
ardından sevdeyle zehranın masada oturma kavgası başladı.Daha doğrusu zehra kardeşine kıyamadığı için zafer sevdenin oldu.Evde bir hükümranlık sürüyor bizim ufaklık`;)Uzun zamandır almayı düşündüğümüz çalışma masasının vaktinin  geldiğine karar verip hemen pLan yaptık.Zira seneye durum dahada vahimleşebilirdi.Sevde uyutulup ev toparlandı.O uyanır uyanmaz da hazırlanıp dışarı çıkıldı:)İstikamet ikea oldu.Ne olacak benim bu ikea sevdam bilemiyorum.Türkiye'ye ilk geldiği zaman çok eleştirmiştim halbuki.Hiç bizim tarzımız değil diye.Zamanla evin eşyaları ikea menşei ile dolmaya başlayınca vzgeçtim bu düşüncemden:))
Pazar günü ve akşam üzeri o tarafa gitmek pek akıllıca bir iş değildi.Farkındaydım ama işin ucunda alışveriş olunca hemen egale edildi bu düşünceler:)

 vee yoğun bir trafikten sonra ulaştık amacımıza:))

hemen eve dönmedik tabi önce babanneye uğrayp yemeğimizi yedik.Sonra evimize dönüp montaj işlerşne koyulduk.Kızlarımızla birlikte tabiki:))
zehra masasının sevdasından geç yattı.Bekledi kurulmasını:))
ve böylece uykuya daldı meleğim...

sandalye kurulur kurulmaz hemen sahiplendi:))
güzel kızımın çalışma köşesi inş çok mutlu olur:))

12 Şubat 2013 Salı

kızlarım ve bizden haberler:)

Yine uzun bir ara ve yine burdayız.Bir hafta önce çıktığmız sömestr tatilinden yine bir hafta önce döndük.Gelir gelmez biriken işlere koyulunca uzadı postu yazmak.Çamaşır,temizlik,ütü.Tatil iyi güzelde eve dönünce tertemiz,çamaşırsız bir ev bulsak eminim daha güzel olurdu...
Aileyle keyifli,huzurlu ve kendi açımdan bol gezmeli günler geçirdim.Çocukları anneme bırakıp attım kendimi dışarıya.Anlayacağınız bu tatil en çok bana yaradı.Aldığım enerjiyle yeni bir döneme hazırım şimdi.
Okulun ilk günü hemen tatil ne zaman diye sorsada bizim hanım gidiyor çok şükür:)Bu dönem uzun olacak bizim için.Zira  haziran ayına kadar yerimizden kıpırdayamayacağız.Şimdiden haftalar,günler sayılmaya başlandı bile:))
Benim küçük kızımda bu ayın sonunda 1,5 yaşıı bitiriyor.Zehra'ya göre daha rahat büyüyen bir çocuk.Aslında bende daha rahatım zehraya göre.İlk çocuk olmasının,benim acemi olmamın bir etkisi var mı bilemiyorum ama zehrayı büyütürken çok pipirikliydim.Ay şöyle oldu,ay böyle oldu...Yok uykusu bölünmesin,yok illa saatinde yesin vs vs...Sevde de ise durum çok farklı.Bir kere çiğneme alışkanlığını kazanması için,sürekli eline birşeyler verdim.Zehra da ise çok korkuyordum boğazına kaçar diye.Kontrollü olmak kaydıyla hiç sıkıntı yaşamadım.Şimdi gayet güzel çiğniyor.Ki zehr çok geç alışmıştı.
İştahlı bir çocuk mu?öüne gelen her yemeği yiyor mu? hayır.Ama kilosu,gelişimi güzel olduğu ve hala emdiği için dert etmiyorum.Mümkün olduğu kadar sağlklı atıştırmalıklar sunuyorum önüne.Kuru kayısı,elma,muz,salatalık,havuç...Ne kadar yerse.Ve her sabahta mutlaka bir kaşık(o daha fazlasını tercih ediyor:))pekmez içiriyorum ikisinede.Arada da zencefilli bal..
Et ürünlerini zehra severek tüketiyor.Ama baştan beri süregelen bir durum değil tabi ki bu.Arada tercihleri değişsede okulla birlikte düzene girdi çok şükür.Balık,tavuk,kırmızı et...çok seviyor.Sevde elinde yemeyi tercih ediyor.Ya da çatala batırıp veriyorum saatlerce tutup,koklayıp yerse öyle yiyor:))Zamanla alışacak inş.
Alışkanlıkları kazanmasında ablasının etkisi büyük.Onu taklit ediyor.Ve benimde işim çok kolaylaşıyor.Mesela çok güzel kalem tutup,karalama yapıyor.Yemekten sonra kolarını sıyırıp doğru banyoya gidiyor,ellerini yıkıyor,dişlerini fırçalamak istiyor.Banyo yapmayı çok seviyor.Alt kıyafetini kendisi çıkartıyor.Yemek yiyelim dediğimde çekmeceden kaşık alıp masaya götürüyor.Bulaşık makinesi boşaltırken bana yardım ediyor.Çamaşır asarken mandal veriyor:))İlk aklıma gelenler. Yani şöyle bir kaç yıl sonra inş kahvemi getirecek kızlarım olacak:))hala bu istekle iş yapmaya devam ederlerse tabi:))
çadırımızı kurduk oyuna başladık:))
 kayısımızı da yeriz:)

anne babanın çay keyfine eşlik ederiz:)

ve okulumuza gideriz...keyifli sağlıklı huzurlu günleriniz olsun efendim...



16 Ocak 2013 Çarşamba

Zehra'nın yeteneğini keşfetme zamanı...

  Mutlu oldum ben bugünlerde...Güzel kızımın yeteneği gün yızına çıktı nihayet:))Küçükken hep merak ederdim hangi sanat dalına ilgi duyacak diye.İlk çizimini yaptığında çok heyecanlanmıştım...Acaba resim mi dedim içimden.Evet çok seviyordu resim yapmayı.Ama zamanla etkisini kaybetti bu istek.Evet hala yapıyor ama daha çok karalama.Yaptığı işin çok üstüne düşmez Zehra,çabuk sıkılır,yorulur.Hemen hedefine ulaşmak ister.Sabrı yoktur.
 Sonra yaptığımız faaliyetlerden de etkilenerek,artık malzeme ustası oldu.Bulduğu her işe yaramaz(yani bizce) eşyayı değerlendirmeye başladı.Kesti,yapıştırdı,süsledi...Ve herzaman bana armağan etti:))Bu konuda hakkını yiyemem kızımın gayet başarılı,ilginç eserler koydu herdaim ortaya:))
Ama yetmedi bana sanki farklı ilgileri daha olmalıydı.Araştırma devam etti.
Sonra bigün avm deyken.Klasik müzik dinletisine denk geldik.4 yaşındaydı.Ve ilgiyle dinlemeye başladı.Tüm müzik aletlerini yakından takip ediyor,her ezgiye ayağıyla tempo tutuyordu.Oradaki tek çocuktu ve oldukça dkkat çekiyordu:))Dinleti bittiğinde çok üzüldü...Bu durum çok hoşuma gitti tabi.Çünkü hep hayalim güzel kızımın bir müzik aleti çalmasıydı.
 Bu ilgide etkisini kaybetmiş değil henüz.Evin içinde kendi bestelerini söyleyen küçük bir hanım var hala:)Müzik aleti konusunda da tercihimizi yan flütten yana kullandık:))Çok yan oldu ama kusura bakmayın:))Henüz bir girişimde bulunmasakta beklemedeyiz iyice araştırıp bu güzel aletle tanıştıracağız inş  kızımızı:)
 Sonra günlerden birgün,okuldan almaya gittiğimde, öğretmeninin söylediği''Annesi Zehra'nın tiyatro yeteneği var.''cümlesiyle son ilgi alanımız belkide tek ilgi alanımız ortaya çıkmış oldu.Evet farkediyordum,karakterleri güzel canlandırıyordu.Ama her konuda olduğu gibi bununda çok üstüne düşmediği için nedense ilgimi çekmedi.Oysa uzun zamandır bir gösterisinin olacağını söyleyip duruyordu.Açıkçası rolünün küçük olduğunu ve yıl sonunda yapacaklarını düşündüğümden önemsemedim.Ta ki eve oyunun teksti gönderilene kadar...Şok olmuştum.6 sayfalık tekst ve başrolde Zehra.Ve ve gösteri bu cuma.Peki bu diyalogları ne zaman ezberlemişti,ezberlemişmiydi????Bir iki denemeden sonra hepsinin hafızasında olduğunu anladım.Ve biraz daha şaşırdım.Hatta başka gösteri yapacak olan arkadaşlarının da konuşmalarını ezberlediğini görünce biran kızımı tanıyamadım:)))Ezber kuvveti çok fazlaydı.Ve duyduğu herşeyi hafızasına kaydediyordu...Bu yeteneğinin bana çektiğini düşünerek gururlandım:)))Şimdi bu ilginin üstüne düşme zamanı.Ne yapsam ne etsem bilemiyorum ama yeteneği köreltmeye ve görmemezlikten gelmeye hiç niyetim yok:))Araştırma ve bol bol tiyatro zamanı.Sanırım sosyal yönü kuvvetli bir kızım olacak:))

8 Ocak 2013 Salı

teknolojik sorunlar,kıskançlık ve günlük haller...

Bu sefer tamam.Tüm dış mihraplara rağmen oturdum bilgisayarın başına.Yeni postu yayınlamaya kararlıyım.
Klasik bahanemi söyleyeyim hemen.,İki çocuklu bir anne olarak vakit bulamıyorum yazmaya.Gün başlarken niyet ediyorum bir bakmışım akşam olmuş.Hopp yarına sarkıyor.Çocuklar yanımdayken de yazmak istemiyorum zaten fırsat da vermiyorlar.
Şimdiki durumumuz ise,Sevde yeni uyandı ablasıyla çizgi film izliyor.Tam karşımdalar.onlar diğer pc de ben burda:))Çok teknolojik takılıyoruz.
Teknoloji demişken,çok dertliyim bu günlerde.Akıllı telefon,akıllı pc,akıllı tv derken bizim akıllar uçup gidiyor.Bir kaç yıl sonra elinden telefon düşürmüyor diye sinirlendiğimiz çocuklar çıkıyor karşımıza.Onlar bizim aynamız oysa.
Gün boyu tv,pc ya da telefonla vakit geçiren anneyle büyüyen bir çocuktan ilerde bunları yapmamasını bekleyemeyiz sanırım.Evet kısa vadeli oyalanmaları için vazgeçilmez unsurlar.Size hiç karışmayan,sizden hiçbirşey istemeyen varlıklarıyla yoklukları belli olmayan küçük insanlar.
Kısıtlama getiriyorum artık kendime.Tv ve pc açmıyorum pek.Ama telefon ne yazıkki fazla düşmüyor elimden.Daha sınırlı zamanlarda kullanmak istiyorum.Ki ilerde ama anne seninde elinde hep telefon vardı cevabına muhatap olmamak icin.
Evet içimdekileri döktükten sonra gelelim son günlerdeki durumumuza.Zehra nın okul sıkıntısını kısa vadeli çözmüş bulunmakla birlikte asıl sorun olan kıskanclıkla uğraşıyoruz şimdilerde.Büyüyen,herşeye tepki vermeye ve birey olduğunu kanıtlamaya çalışan sevde;karşısında eski konumunu korumaya çaba gösteren zehra.Genel olarak çok iyi anlaşıyor görünselerde yükselen sesle herşey değişiyor.Zehranın oyunun kurallarını koyan tavrı ve sevdenin karşı gelme durumu:))İşimiz kolay değil.Adaletli olmaya çalışmak ve ihtiyacı olana gitmek şimdilik aldığımız çözümler.
Dışardan sevdeye gelen tepkiler karşısında kırılan kalbiyle başbaşa kalıyor çoğu zaman zehra.Kardeşine sürekli birilerinin ''ay çok tatlısın'' demesini anlayamıyor.Ve tekrar bebek olmak isteğiyle bize hissettiriyor bunu.Bebeklik resimlerini cerceveletip salonun baş koşesine koymamızla gönlü ferahladı biraz...Zor süreçler yaşayarak öğreniyoruz herşeyi ve geri dönüp düzeltme şansımızda olmuyor.Tek tercih şansımız var olaylar karşısında ve biz en doğrusunu aramakla geçiriyoruz bu ömrü...Herşeyin gerçek sahibine yönelerek duamızı ediyoruz ''rabbim onları hayırlı evlat hayırlı kul eyle''...

Birkaç fotoyla şenlendirelim postu derim:))
 Güneşli günlerde yapığımız en güzel aktivite ''park''


Kar kar dedik ve gönderdi rabbim.Bizede bu güzelliklere bakmak düştü doya doya:))



evde vakit nasıl geçer,bol bol puzzle la:)Çok seviyor yapmayı.Bende çok seviyorum ama genelde bana dokundurmuyor.

Bu küçük hanımda fırsat buldukça keyif yapıyor böyle:))
Keyfimiz huzurumuz sağlığımız daim olsun inş:))