16 Şubat 2011 Çarşamba

bizden kareler

İstanbul'a gelince evde durmayı düşünmüyordum! Güya...Sözde bulantılarım geçecekti ve biz kızımla tekrar kaldığımız yerden devam edecektik gezilerimize.Ama kısmet işte.Benim gelir gelmez başlayan burun akıntım,Zehra'nın soğuk algınlığı buna mani oldu.Çok şükür Zehra hafif atlattı...Sadece burunda tıkanınklık kaldı.Benimse henüz geçmedi.Tabi akıntı olunca bulantılarda kesilmedi.Allah bu günümüzü aratmasın diyorum.Ama havalar düzelsin inş çıkacağım yine.Zaten yürüyüş yapmam lazım.Bursa'da aldım kiloları:)Neden aldığımın sebeblerinden bir kaçı aşağıda:)



Bizim en sevdiğimiz aparatif yiyeceğimiz.Akıtma diyoruz biz,burda yapana hiç rastlamadım.Çok kolay.Ama kıvamını tutturmak gerekiyor bir de ince yapmak:)





Bu da Bursanın meşhur cantığı.Onu da başka yerde görmedim.Cemiyetlerimizin olmassa olmazı.Aslı kıymalı ama artık her türlüsünü yapıyorlar.Çok severek yiyorum:)Tabi sadece Bursada:)





Vee annemin el açması böreği.Hazır yufkayla yapmayı hiç sevmiyor.Bu daha kolay geliyormuş:)Tabi ben açmıyorum:)Yani çok uğraştırıyor.Ama yemesini çok seviyorum:)Hazır yufkadan yapılan börekler daha ağır geliyor bana.




Güzel kızım ablasının elbiselerini giymeyi çok seviyor:)Bu elbisede el örgüsü.Nasıl uğraşmışlar.Yengemin annesi örmüş.




Canım babam torunlarıyla...Yazın iki tane daha katılıyor bakalım onları nereye sığdıracağız:)




Yemeğe gitmiştik ailece.Zehra herzaman olduğu gibi yine balıkların yanındaydı:)




Senayı çok özlemiş.Gelir gelmez görüştük.Ama ikisinin de canı sıkkındı.Fazla kalmadan döndük:)

Şimdi evdeyiz yine,Zehra uyumadı bugün.Çadırını da kurdurdu bana ama dönüp bakmıyor:)Arkadaş istiyorlar oynamak için.Şimdilik boyamayla idare ediyor:)

0 yorum: