21 Ocak 2011 Cuma

hassasım...

Dün hava çok güzeldi ve benimde dışarı çıkmam gerekiyordu.Yani öyle çok uzağa değil sadece markete ve fırına.Kahvaltıdan sonra çıktık kızımla.Market eve çok yakın.Zehra yolda parka gidelim deyince tamam dedim.Uzun zamandır gitmiyorduk.Kimse yoktu parkta ben,zehra ve park kedimiz:)Biraz sallandı,kaydı sonra kediye bakmak için banka oturdu.O sırada caddeden gürültüler gelmeye başladı.Birşeyler olduğu belliydi.Zehrayı yanıma aldım kalkmaya hazırlanıyordum ki;20-30 kişilik bir grup( hatta buna grup denmez ordu desem daha doğru olur),parka akın etti.Merdivenlerden hızlıca inip caddeye attık kendimizi.Memleketi kurtarmak için toplanmamışlardı elbette.Kavga edeceklerdi.Hepsi de lise çağında çoğu öğrenci genç.Aslında bu durumda benim hemen polisi aramam gerekirdi.Çevremde bir olay görsem,ya da trafikte kırmızı ışıkta geçseler,hatalı sollasalar hemen ararım polisi.Öyle başkasının aramasını filan beklemem.Allah korusun birine birşey olabilir...Çok fazla hassasım bu konuda:)Ama aramadım işte o an.Etraf çok kalabalıktı ve benim tansiyonum hiç normal değildi.Çok üzüldüm.Gençlere,ailelerine...Enerjilerini neden bu yönde sarfediyorlar anlamıyorum.Bir anlık yapılan hata tüm ömürlerini mahvediyor.Eve döndüm.Sonra bilmiyorum ne oldu.Dağılmışlardır inş.Etkisinden kurtulamadım uzun süre.

Çok fazla hassasım sanırım bu konularda.Yani çevremde olanlara kayıtsız kalamıyorum.Özellikle çocuklar ve gençlerin yaptıklarına.Uygun dille uyarmaya çalışırım suçlamadan,nasihatetmeden.Biliyorum hiç hoşlanmıyorlar bu tarz konuşmalardan.Kullanılan uslup çok önemli.
Birde yerlere çöp atanlara dayanamıyorum.Çoğu zaman cebim kağıtlarla dolu olarak eve dönüyorum.Atacak çöp kutusu bulamayıp, cebime doldurduğumdan dolayı.Ama insanlar o kadar rahat ki;ellerinde olanı atıveriyorlar yere.Sanki sokaklar çöp kutusu:)Anlatmak lazım çocuklarımıza,yakınlarımıza.Tanıdığım birisi yaparsa aldırıyorum yerden.Ama herkese aynı tepkiyi gösteremiyorum ne yazık ki;


Neyse aslında bunları yazmak için oturmamıştım bilgisayarın başına ama dilimden dökülüverdi.Aslında diyecektim ki;hafta sonu Bursa'ya gidiyorum:)Tatil bitene kadar da ordayım.Şimdilik kızımla birlikte yola çıkıyoruz ama inş tatilde babamız da yanımızda olacak.Daha geç gidecektik ama babamız dayanamadı halimize.Kızını özlemeyi göze alarak gönderiyor bizi:)İyi gelecek inş bize.Zehra bol bol gezecek,oynayacak.En çok buna seviniyorum tabi bende bol bol dinleneceğim.Annemin yemeklerini yiyeceğim inş.Herkese güzel hafta sonları diliyorum...

19 Ocak 2011 Çarşamba

Akşam olup baba eve gelince ev şenlik havasına dönüyor.Bütün gün bunalmış bir anne,onunla beraber aynı havayı soluyan bir melek.Telefon çalıp baba siparişleri sorunca başlıyor yüzler gülmeye.Tabi anne genelde hiçbirşey istemiyor(tabi geçici bir süre için).Çoğunlukla Zehra'nın siparişleri alınıyor.Aşerme gibi bir durumum hiç olmadı benim.Eşim şanslıydı yani.Hele gecenin bir vakti karpuz,erik gibi imkansız yiyecekler ise hiiçç aklıma bile gelmez:)Nasılsa lezzet alamayacağım boşu boşuna yeyip ağzımın tadını bozmayayım diyorum:)Ama dün akşam nedense şerbetli tatlı istedim.Normalde tatlıylada aram yok ama istedi işte:)İstisna olsun dedim.Zehra'ya hamileyken de pastırma istemiştim:)O günden sonra da yemedim:)

Neyse gelelim dün akşama.Demiştim ya siparişlerin alınmasıyla yüzler gülmeye başlıyor diye.Zehra hemen saklanmaya başlıyor,babam beni bulsun diye.Bu sefer biraz erken başladı.Odasına gidip kapıyı kapattı.Sonra canı sıkıldı anneee sen beni bul dedi.Gittim yanına kapının arkasında durmuş açmıyor.Bende kızım kalk ordan yoksa baban seni bulamaz dedim.Kalkmadı.Döndüm geldim odaya.Vee ardından yine bir anahtar sesi.Yine diyorum çünkü biz bu durumu zehra 1.5 yaşındaykende yaşamıştık.Neyse gittim odanın kapısına kızım anahtarı çevir...yok.Anahtarı yere düşürdü başladı ağlamaya.Kızacak konuşacak halim yok.Güç bela ikna ettim bu seferde anahtar sıkıştı.Kapının altında boşluk yok ki;alayım ordan.(Diğer macerada bu yolu denemiştik)Neyse tornavidayla çıkarttım.Bir daha takmasını söyledim,normalde yapıyor ama olmadı yine yapamadı.Ve yine sıkıştı anahtar.Birkez daha denedik.Yine olmadı.Evdeki diğer anahtarlar aklıma geldi.Yatak odasını denedim olmadı,salonun anahtarı uyduda açabildik kapıyı.
Nihayet babamız geldi tabi Zehra'da tık yok.Kızım ne yaptın bugün?
Cevap;Annem beni çok kızdırdı baba:)?Kendisi suçlu ya hiç bahsetmiyor bundan:)Neyse babamız konuştu anlaştılar sıra eldeki poşetleri açmaya geldi:)

Bu çikolata kaşıklarını almış eşim,Çok beğendik biz.Sütün içine koyuyoruz eriyor:)güzel bir tat veriyor.Zehra bayıldı.


Canı salep çekmiş doldurmuş poşetleri:)Ben sütle hazırlanan toz karışımları daha çok seviyorum.Ama bunu da beğendim.Sıcak sıcak iyi geldi:)
Veee bu da benim siparişim.Bolulu Hasan Usta'da olmasa güzel tatlı yiyemeyeceğiz.Bizim favorimiz.Aslında süt tatlılarını daha çok seviyorum ama bu sefer canım bunu istedi:)
Bugün de inş babaannede balık keyfi yapacağız.Tabi ben yiyemeyeceğim büyük ihtimalle ama en azından eşim ve Zehra yiyecek.:)

13 Ocak 2011 Perşembe

kıymetini bilmek lazım...

Sağlıklıyken,mutluyken,herşey yolunda gidiyorken şükretmeye çalışırım halime,dilim döndüğünce.Bilirim bunlardan birinin bile dengesi bozulsa neler olacağını.Şu sıralar başka bir şükür içerisindeyim.Ve düşünürken aklıma geldi yine...

_ Su içmenin ne büyük bir nimet olduğu;

Hani çok yorulmuşsunuzdur,ya da hava çok sıcaktır da siz bir yudum su ararsınız, etrafınızda gözünüzün gördüğü ilk büfeye gider alırsınız buz gibi suyu kana kana içersiniz.Yetmez bir daha alırsınız.İşte bunun değerini anladım.İçemiyorum çünkü onu.Midem bulanıyor.Günde üç bardağı geçmiyordur içtiğim miktar.Su içen birini gördüğümde gıptayla bakıyorum.Halbuki ne kadar kolay değilmi onu içmek...

_Konuşabilmenin güzelliğini;

Misafirliğe fazla gitmek istemiyorum şu sıralar,çünkü iki laf etsem üçüncüsü banyoda bitiyor.Allah'ım ne kadar güzelmiş rahat rahat konuşmak.Zehra'ya bile cevap veremiyorum çoğu zaman.Net ve kısa cevaplar.Evet,hayır...Boş konuşmamayı öğreniyorum bu sayede.Ağzımdan çıkan her kelimenin benim için ne kadar değerli olduğunu anlıyorum.Düşünerek en kısa ifadelerle anlatıyorum derdimi.Fazla yormadan...

_ Dışarı çıkabilmenin huzurunu;

Adım atamıyorum sokağa.Gezmek yaramıyor pek şu sıralar.En son kontrole gittim.Dönerken biraz hava alayım dedim ama eve gelene kadar bir paket fındığı bitirdim.Zordu yani benim için.Zehra da alıştı bu duruma.Beni hasta kabul ediyor:)Dışarı çıkalım diye tutturmuyor.Havada bana inat o kadar güzel ki;çıkamayacağımı çıksamda rahat dolaşamayacağımı bildiğim için çok aldırmıyorum.İnş Zehra içinde çok önemli değildir bu durum...Ama güzelmiş kızımla gezmek.Kıymetini bir kez daha anladım...

_Zehrayla oynayabilmenin mutluluğunu;

Oynayamıyorum onunla.Kendi başına oyuncaklarıyla oynuyor.Evcilik kuruyor.Arada katılıyorum ama çok uzun sürmüyor.Boya yapmaya çalışıyorum daha çok.En rahat yapabildiğim o.Konuşmadan sakin .Babasını bekliyor fiziksel aktiviteler için:)Az kaldı yavrum acısını çıkartacağız inş...

_Ağız tadının mükemmelliğini;

İnsanın ağzının tadı bozulmasın.Hiç birşeyden keyif almıyor.Yemek yemek sıkıntı benim için.Hani gerçekten yaşamak için yiyorum artık:)Ağzıma aldığım her lokma ne kadar da kıymetliymiş oysa ki;Hele o tatlar gerçek bir mucizeymiş meğer.İnsan kaybedince anlıyor...

_Annemin kıymetini;

Canım annem benim.Sen üç kez yaşadın aynı şeyleri.Geçmişe dönüp şikayet ettiğini hiç duymadım.Annelik böyle olsa gerek.Senin kıymetini hergeçen gün daha iyi anlıyorum.Özlüyorum seni.Yemeklerini,yanında duyduğum huzuru herşeyi.Aklın her daim bende biliyorum.Sürekli soruyorsun birşey yiyebiliyormusun diye.Yanınıza gelince neler istediğimi sayıyorum sana.Eminim şimdiden planlarını yapıyorsundur babamla.Aman şunu alalım,bunu almayalım.Yiyemez belki:)Canım benim Allah başımızdan eksik etmesin sizi.

Ve son olarak;

_Rabbimin en büyük mucizesini bir kez daha yaşadım ve anladım ki elimdekilerin değerini bilmeliyim.Sağlık gerçekten çok büyük bir hazine.Benimkisi geçici bir durum ve sonunda dünyalar tatlısı bir melek gelecek inş.Ama sürekli hasta olanlar,yatalak olanlar var.Şu an hep aklıma o insanlar geliyor.Rabbim herkese şifa versin inş.Bizede kaybetmeden şükrünü eda edebilmeyi nasip etsin.Sağlık ve huzur dolu yaşamlarımız olsun her daim...

8 Ocak 2011 Cumartesi

mutfakta biri mi var?

Perşembe günü arkadaşları çağırdık çay içmeye.Zehra da Sena'yı çok özlemişti bereber oynasın istedik.Sıkıldık hep beraber evde:)Sonra hamaratlığımız tuttu kek yapmaya karar verdik.Hem Zehra oyalansın hem de bana değişiklik olur dedim.Evdeki ve eldeki malzemelerle çırptık çırptık kek yaptık:)

Zehra moda girdi ''anne yemek yapanlara ne denir?'' Aşçı denir kızım.''Ben aşçı mı oldum anne?'' Evet kızım:)Evimin küçük aşçısı...


Bayılıyor mikser kullanmaya.Ne zaman sesini duysa hemen koşup geliyor,anne beraber yapalım diye:)




Sonra işin sıyırma kısmı geldi.Normalde muhallebi yaptığımda kalanı o süpürüyordu:)Yine istedi ama vermedim tabi malum çiğ yumurta var içinde...Bayağı bir nazlandı ama işe yaramadı...

Vee sonuç...Tabi Zehra bir lokma bile yemedi.Hamur işiyle hiç arası yok.Çok acıkırsa sadece poğça yer o kadar.Bende sadece bir dilim yedim.Başka zaman olsa fazla kalmazdı ama şimdi durum değişik:)Zaten yarısınıda arkadaşlara verdim.Eşimde pek sevmez hamur işini.Sağlıklı beslenen bir aileyiz vesselam:)



Vee ikinci gün.Evde sebze yoktu (hani sağlıklı besleniyoruz ya:) bende pizza yapmaya karar verdim.Uzun zamandır hatta epey bir uzun zamandır yapmıyordum.Tabi bizim küçük yardımcı hemen mutfağa koştu.Onada verdim hamurdan bir parça uzun süre uğraştı:)







Bu kısımları yaparken babasıyla markete gitmişti,geldiğinde fane kızdı.''Ben koyacaktım üzerindekileri diye''Tabi sonuç yine ağzına bir lokma bile almadan kalktı sofradan:)Bize kaldı koca tepsi ama bitiremedik tabi:)
Neticede hamur işleriyle dolu günler geçirdik.Hafta sonu biraz mola veririz herhalde:)Herkese iyi tatiller diliyorum

4 Ocak 2011 Salı

bizden haberler...

Günlerimiz evde geçiyor.Dışarı çıkmam bir süre yasak.Ufak bir tehlike atlattık beni çok korkuttu.Zehra da çalışıyordum,otobüsten minibüse koşturup duruyordum birşey olmadı.Şimdi evdeyim ama sıkıntı yaşıyorum.Allah a çok şükür şimdi iyiyim ama korkum devam ediyor.Bu haftayıda atlatırsam biraz daha rahatlayacağım inş.
Bu durum en çok zehrayı sıktı.Yavrum benimle birlikte evde:)gerçi hafta sonu arabayla çıktık ama yetmedi tabi.Bizde evde sıkılmasın diye faaliyet yapmaya çalışıyoruz.Midemin elverdiği ölçüde:)



Önce kukla yaptık.Üzerindeki şekiller tamamen kızıma ait:)çizim konusunda beni her geçen gün şaşırtıyor:)Tabi kukla bu kadarla kalmadı.Süsledik,boyadık,yapıştırdık ama sonra fazla boyamışız görünecek hali kalmadı:)


Şu sıralar noktaları birleştirme çalışması yapıyoruz.Yapabilir mi diye önce düz çizgilerle başladım.Baktım yapabiliyor daha karmaşık şekillere geçtik.Seviyor bu işi :)
sayılar...
çiçek...


son olarak ayı da çizmiştik ama çekemedim...