Dünya teleşıyla fazlaca bütünleştiğim şu günlerde ruhum sinyaller vermeye başladı.Alışveriş müptelası mı oluyorum ne dedim kendime.Ki hayatımda tutumluluğu ilke haline getirmiş biri olarak bu durum beni epey korkuttu.Bilmiyorum belki bunda evde olmamın,bu sene çalışmamamın da bir etkisi olabilir.Alıştığım düzenden farklı bir tutum içindeyim.Buna bir son verip silkelenme zamanı dedim kendi kendime.Ve varılacak en güzel kapıya iltica ettim dün gece.''Allahım bana yardım et''aslında çok uzun cümleler kurmama da gerek yoktu.Beni yaratan içimden geçenleri en iyi bilendi.Sadece sustum.Ve bir sebep bekledim.Bugün öğle namazından sonra koltuğa geçip kur'an okumaya başladım.Yanımda da zehra.O da kitaplıktan bir kitap almış diğer koltukta okuyor.Altın da da yastık:)O da Kur'an okuyor ya o yüzden....Buraya kadar herşey normal bunu sürekli yapar çünkü.Sonra onu uyutup dağıttıklarını toplamaya başladım.Aldığı kitap dikkatimi çekti.İçini rastgele açıp altı çizili satırları okudum.
''...bu rakamlar bana Alvin Toffler'in Şok'unu hatırlattı.''Evler,''diyordu Toffler,''nesnelerin ön kapıdan girip arka kapıdan çıktığı kocaman bir zaman yeme makinesidir.''Zamanımızı 'para kazanmak 'uğruna yerler.
Sonra şükrettim tekrar.Hayatta illa bir mucize mi bekliyoruz işte benim mucizemdi bu.Tamda şuan duymak istediğim cümleler.Ve dahası.Şimdi bu kitabı okuyorum.Daha fazla nasiplenmek için.Merak edenlere ismini de vereyim 'Kertenkele Çukuru' yazarı Metin karabaşoğlu...
29 Mart 2010 Pazartesi
26 Mart 2010 Cuma
evdeyiz
evimizdeyiz artık.Görümcemin işten ayrılmasıyla dün akşam eve geçtik.Zaten aramızda çok uzak değildi kayınvalidemlerle,ama yinede evim evim dedim yani:)Zehrada son birkaçgündür herkesi evden kovmaya başlamıştı.Ayşeyi istemiyorum handeyi istemiyorum diye sayıklayıp durdu.Şimdi ayşe gelsin mi diyorum hayır diyor:(cadı kızım benim.Yarın bize gelecek kızlar annelerinin toplantısı varmış.Bakalım görünce ne yapacak hanım.Evden kovmassa iyidir.Hissettiklerini çok rahat dışarı vuruyor.Çocuk oduğu için mi böyle anlayamadım.İşimiz var bizim bu hanımla.

Kayınvalidemlerden çıkınca karşılaştığım manzara bu.Beni öyle rahatlatıyor ki.Boğazla karşı karşıyasın.Mis gibi kokusunu çeke çeke iniyorum çarşıya:)Zehrada çok şanslı tabi.Biz biraz daha uzakta otursakta sonuçta o da hergün deniz havası alıyor.
ayşeyi okula bırakıp parka gidiyorduk.Daha doğrusu parkla okul yanyana:)Pek fazla mesafe katetmiyoruz yani.
burasıda babaannenin bahçesi.Sulamaya indiğimde çocuklarıda .çıkarttım bahçeye.Zehra sevinçten dört köşe oldu tabi:)çiçekleri kokladı bol bol.
yerden karınca bulup eline aldı.Bir ara suya sokup yıkamaya kalktı zor kurtadırdık hayvancığın hayatnı:)
karınca arıyor şuan:)
buda zoraki gülümse.Ayıp olmasın diye sırıtmış biraz:)
Kayınvalidemlerden çıkınca karşılaştığım manzara bu.Beni öyle rahatlatıyor ki.Boğazla karşı karşıyasın.Mis gibi kokusunu çeke çeke iniyorum çarşıya:)Zehrada çok şanslı tabi.Biz biraz daha uzakta otursakta sonuçta o da hergün deniz havası alıyor.
17 Mart 2010 Çarşamba
düzen değişikliği
zehra aşağıda uyuyor bende yaptığım tostu yiyorum.Bu saatte öğle uykusuna yatmazdı aslında ama biz pazartesiden beri babaannedeyiz.Çünkü onlar umreye gittiler.Eşimin yeğenleri okula gittiği için ve onlara kayınvalidem baktığı için bu görevi kısa süreliğine biz devraldık.Öğlen beraber ayşe ablasını okula götürüyoruz dönüştede hava güzelse (şuan çok soğuk)biraz parkta oynayıp eve geliyoruz.Tabi hande ablasınıda alıp.Ayşe birinci sınıfa gidiyor,hande 7. sınıfa.Öğlene kadar ayşe oynuyor öğleden sonra hande.Bende dinleniyorum bu arada:)Şimdi ev çok sakin.Hande dershanede ayşe okulda zehra uyuyor bende PC deyim.:)Zehra şimdilik kabullenmiş durumda sadece babaannesini soruyor sonra cevabını kendi veriyor onlar Kabe'ye gitti diyor.Canım benim.Allah inş bizlerde nasip etsin gitmeyi.Ve hakkıyla ibadet edip dönmeyi...
8 Mart 2010 Pazartesi
park,kumbara ve çadır...
5 Mart 2010 Cuma
yine yazamadım bloğa.Bahardan mıdır nedir,üzerimde bir yotgunluk,halsizlik var son bir kaçgündür.Kolumu kaldıracak gücü hissedemiyorum kendimde.Sürekli bir uyku hali.Bugün biraz daha iyiyim.Ama zehra biraz rahatsız gibi.Yani sadece burun akıntısı var ama inş ilerlemez.Bilmiyorum belkide alerjidir.Annesinden miras kaldı kızına:)Şimdi uyuyor.Biraz hava almaya çıkmıştık hemen geri döndük bizimkisi uyuklamaya başlayınca:)Öğle uykusunu reddetmeye başladı.Bende birkaç sefer uyutmadım ama bu defa da akşamın 7-8 inde dayanamayıp sızıyordu.Sonra gece ayaktayız:)Artık ne olursa olsun zorluyorum.Yine istemiyorum filan diyor ama sonuçta dayanamayıp uyuyor.
Birde takıntılarımız var bu aralar''bonit'', ''danino'' ve ''mısır''bonit ne diye soranlara hemen cevap vereyim''puding''bunu çözmek epey uzun bir zamanımı aldı.Evde tutturmaya başlıyordu anne bonit anne bonit.Allahım bonit ne.Kızım göster diyorum açıyor buzdolabını aramaya başlıyor ama evde yokki:)Nerden duydu nerden öğrendi hala bilmiyorum.Ama birgün eşimden danette isteyince gördü.Anne bonit diye:)O gün bugündür eve bonit alır olduk.Ve vazgeçilmezimiz daninolar.Çok seviyor.Bende alıyorum.Aburcubur yiyene kadar onu yesin.
Karnı acıktığında doğru mutfağa koşup buzdolabını açıyor.Anne ben mısıy buydum.Anne ben danino buldum ve anne ben bonit buldum diye çığlık ata ata geliyor.Gelirkende kaşık almayı da ihmal etmiyor ama.Bir güzel masasına oturup kağıdını açıp yiyor.Sonra da kaşığı bulaşık makinesine çöpünüde kutuya atıp içeri geliyor.Bana göstermek için çağırmaya:)İlk başlarda kaşığını tekrar çekmeceye geri koyuyordu.Bir kaç sefer denk geldi temizlerin yanında kirli kaşık:)Sonra anlattım bulaşık makinesine koyması gerektiğini şimdi oraya koyuyor.Eskiden üzerindeki kirli kıyafetleri çıkarınca banyoya gidip küvetin içine atıyordu:)şimdi kendi sepetinin içine atıyor:)öğreniyorlar işte herşeyi yavaş yavaş...
vee gelelim mime.Mirzahan ve ahrarın annesi mimlemiş bizi.
1. Neden blog yazmaya başladınız?
kızım ve kendim için yazmaya başladım.
2. Keyifle takip ettiğiniz blogu belirtiniz
listedeki tüm blogları takip ediyorum.
4. Çocukken yaşadığınız eğlenceli bir anıyı anlatınız
Arkadaşlarımla küs olduğum birgün balkonda otururken babamı gördüm.İşten geliyordu eliylede birşey sürüklüyordu yanında o an onun bisikleti olması için çok dua etmiştim.Köşeyi döndüğünde gerçekten bisikletmiş:)Çok mutlu olmuştum.Hemen alıp dışarı çıktım ve arkadaşlarımlada barıştım:))
5.Unutamadığınız bir tat, bir koku, bir ses, bir dokunuş, görselliğe ilişkin bir anınızı anlatınız.
ben küçükken annem çalışıyordu.Uyandığımda onu bulamadığımda hemen örtüsüne sarılırdım.Anne kokusunun ne demek olduğunu o zman anladım.Yıllar geçsede o kokuyu hiç unutamıyorum.
6. İçinizde saklanan yaramaz çocuğun aklından hangi yaramazlığı yapmak geçiyor?
düşündüm düşündüm ama aklıma hiç yaramazlık gelmedi:)İçimdeki çocuk büyüdü mü ne:?
7. Hep yapmak isteyip bir türlü yapamadığınız bir aktivite/hobi
bağlama çalmayı çok istedim.Hatta harçlıklarımla biriktirip aldım bile ama bir türlü kursuna gidip öğrenemedim:)şimdi evde dekor olarak duruyor....
Birde takıntılarımız var bu aralar''bonit'', ''danino'' ve ''mısır''bonit ne diye soranlara hemen cevap vereyim''puding''bunu çözmek epey uzun bir zamanımı aldı.Evde tutturmaya başlıyordu anne bonit anne bonit.Allahım bonit ne.Kızım göster diyorum açıyor buzdolabını aramaya başlıyor ama evde yokki:)Nerden duydu nerden öğrendi hala bilmiyorum.Ama birgün eşimden danette isteyince gördü.Anne bonit diye:)O gün bugündür eve bonit alır olduk.Ve vazgeçilmezimiz daninolar.Çok seviyor.Bende alıyorum.Aburcubur yiyene kadar onu yesin.
Karnı acıktığında doğru mutfağa koşup buzdolabını açıyor.Anne ben mısıy buydum.Anne ben danino buldum ve anne ben bonit buldum diye çığlık ata ata geliyor.Gelirkende kaşık almayı da ihmal etmiyor ama.Bir güzel masasına oturup kağıdını açıp yiyor.Sonra da kaşığı bulaşık makinesine çöpünüde kutuya atıp içeri geliyor.Bana göstermek için çağırmaya:)İlk başlarda kaşığını tekrar çekmeceye geri koyuyordu.Bir kaç sefer denk geldi temizlerin yanında kirli kaşık:)Sonra anlattım bulaşık makinesine koyması gerektiğini şimdi oraya koyuyor.Eskiden üzerindeki kirli kıyafetleri çıkarınca banyoya gidip küvetin içine atıyordu:)şimdi kendi sepetinin içine atıyor:)öğreniyorlar işte herşeyi yavaş yavaş...
vee gelelim mime.Mirzahan ve ahrarın annesi mimlemiş bizi.
1. Neden blog yazmaya başladınız?
kızım ve kendim için yazmaya başladım.
2. Keyifle takip ettiğiniz blogu belirtiniz
listedeki tüm blogları takip ediyorum.
4. Çocukken yaşadığınız eğlenceli bir anıyı anlatınız
Arkadaşlarımla küs olduğum birgün balkonda otururken babamı gördüm.İşten geliyordu eliylede birşey sürüklüyordu yanında o an onun bisikleti olması için çok dua etmiştim.Köşeyi döndüğünde gerçekten bisikletmiş:)Çok mutlu olmuştum.Hemen alıp dışarı çıktım ve arkadaşlarımlada barıştım:))
5.Unutamadığınız bir tat, bir koku, bir ses, bir dokunuş, görselliğe ilişkin bir anınızı anlatınız.
ben küçükken annem çalışıyordu.Uyandığımda onu bulamadığımda hemen örtüsüne sarılırdım.Anne kokusunun ne demek olduğunu o zman anladım.Yıllar geçsede o kokuyu hiç unutamıyorum.
6. İçinizde saklanan yaramaz çocuğun aklından hangi yaramazlığı yapmak geçiyor?
düşündüm düşündüm ama aklıma hiç yaramazlık gelmedi:)İçimdeki çocuk büyüdü mü ne:?
7. Hep yapmak isteyip bir türlü yapamadığınız bir aktivite/hobi
bağlama çalmayı çok istedim.Hatta harçlıklarımla biriktirip aldım bile ama bir türlü kursuna gidip öğrenemedim:)şimdi evde dekor olarak duruyor....
Kaydol:
Yorumlar (Atom)