28 Mart 2012 Çarşamba

7 ay biterken sevde...

Göz açıp kapayıncaya kadar geçti gitti 7 ay...Büyüyor kuzucuğum...Hemen kısa kısa bahsedelim.

En büyük sıkıntımız yemek yememesiydi

Artık iyice acıkmadan doyurmuyorum.Çünkü acıkma süresi oldukça uzun.Eğer yemeyi reddediyorsa fazla zorlamıyorum.Dışarı çıktıysak gittiğimiz yerde onun yiyebileceği ne varsa onu veriyorum.

Kahvaltıyı hergün yapıyor.Yumurta sarısı,tuzu alınmış beyaz peynir,pekmez,tereyağ ve üç adet cici bebeyle hazırlıyorum ıhlamurun içerisine...Ekmek içiyle denedim ama sevmedi...

Yoğurt favorisi.Ama ev yoğurdunu seviyor.Taze yoğurt olmadığı birgün babymix i denedim ama hiç sevmedi.Bende vermedim bir daha.Evde mayalıyorum...

Meyveyi çok iştahla yemiyor,şimdilik elma veriyorum.Armutu pek sevmedi.Muzla arası iyi sayılır.Ama o da kabız yapıyor...

Sebzeyi bayıla bayıla yemiyor tabiki.Biraz oyunla biraz da zor kullanarak yediriyorum.Mevsim sebzelerine patates ve pirinç ilave ediyorum bir de kıyma ve tavuğu küçük küçük ayırıp buzluğa attım pişerken sebze çorbasının içine atıyorum...

Yayla çorbasına başladım.Onun dışında bizim için yaptığım sebzeleride bazen blendırla çekip veriyorum.Kabağı denedim yedi...Ama çok zorlamıyorum yani birkaç kaşık yese bile yeter benim için.Dedim ya çok acıkan bir çocuk değil...
Ekmek yemeyi çok seviyor.Tam buğday ekmeği alıyorum eline veriyorum bir dilim kemirip duruyor.Ya da biz yemek yerken suyuna batırıp veriyorum seviyor...

Su vazgeçilmezi.Bayılıyor içmeye.

Eğer gün boyu fazla yemek yemediyse gece maması veriyorum.Emmeye devam bu arada...

Fiziksel değişimlere gelecek olursak;

Uzun süre desteksiz oturabiliyor.Yuvarlanarak evin dört bir yanında dolanıyor.Çoğunlukla geri geri gidiyor.Ayakları sürekli hareket halinde...

Dışarı çıkmaya bayılıyor.Dış kapıyı açınca sevinçten çığlık atıyor.Eve geri döndüğümüz de de ağlıyor:))

Babasını ve ablasını kapıda karşılamayı çok seviyor.Özelliklede ablayla vakit geçirmek en büyük keyfi:))

Genelolarak erkeklerden pek hoşlanmıyor.Yanlarında ağlıyor.Ama bayanların yanında gıkı çıkmıyor:))Yüksek sesle yanında konuştuğunuzda ya da bağırdınızda ağlamaya başlıyor:))

Fazlasıyla güler yüzlü.Gördüğü herkese gülmsüyor.Sizden ilgi bekliyor.Zaten kayıtsız kalamıyorsunuz yüzünüze bakıp gülmeye başlıyor:))

Tespih,kumanda,poşet ve balona dayanamıyor...Ses çıkaran tüm oyuncaklar favorisi...

Beşiğe artık sığmadığı için dünden beri park yatakta yatmaya başladı.Ablasıyla aynı odayı paylaşıyor:))

Aklıma ilk gelenler bunlardı.İkinciler mi hızlı büyüyor yoksa ilgimizin tamamı onlarda olmadığı için biz mi farketmiyoruz anlayamadım.
Son olarak diyorum ki ''rahat anne=rahat bebek''

25 Mart 2012 Pazar

üsküdar,maltepe sahili,kayışdağı...kısaca hafta sonu

Haftasonu baharın tadını doyasıya çıkardık...Cumartesi günü kızlarımla Üsküdar'a indim.Zehra'nın ayakkabıları vardı alınacak hem onları aldık hem de biraz dolaştık.Evden çıktık daha yolu yarılamadan her gören Sevdeyi sevmeye başladı.Tabi aynı anda da zehra ağlamaya:( kıyamadım kızıma,uzun uzun anlattım ama çocuk yüreği ne kadar anladı bilemiyorum...


burda boynunu büktü yanımızda yürümeye başladı.Bir yandan da anne onun yüzünü kapa kimse görmesin diyordu...





bizden uzaklaşıp yalnız takıldı bir süre...ama sonra normale döndü.Alışacak tabi ki bu duruma biraz zor olacak ama alışacak inş...

hafta sonları kalabalık oluyor Üküdar arabalar bir yandan,insanlar bir yandan yürümek zorlaşıyor...



yolda şeker istedi aldık ama saçı yüzü heryeri yapış yapıştı:))Biraz daha dolaşıp eve çıktık.Yoruldu kuzucuklar,Akşam da pendiğe arkadaşlara gittik.Uzun zamandır görüşmediğimiz dostları görmek mutlu etti bizi.10 gibi kalktık kızlar yolda uyudu.Zehra gelince uykuya devam etti ama sevde uyandı.Onunda karnını doyurup yatırdım.Bu sırada saat 11 olmuştu tabi ileri alınınca 12 oldu birden:))Yattığımda çoktan 1,30 olmuştu.Sabah aynı tempoda erkenden kalktık.Planımızı dünden yapmıştık çünkü.Eşimin maltepede dersi vardı bizide sahile bırakacaktı...Kahvaltımızı yapıp aynı hızda çıktık evden artık ne hızsa zehranın montunu unutmuşuz evde.İnş hava çok serin olmaz dualarıyla vardık sahile...


Zehra hemen scooter a bindi.Ve babası gelene kadar da inmedi...Hava çok güzeldi üşümedik Allahtan:))bol bol deniz havası aldık.









Adalar manzarasıyla gözümüz şenlendi...

dinlenme molası verdik...



baharın güzelliği bu ufak çiçekler.Farketmek zor üstüne basıp geçiyoruz ama onlar inatla anlatıyor bize O'nu...

Yemek yaptı bol bol çim ve topraktan:)

ilk kez yiyor pamuk şekeri.İstiyordu ama almıyordum.Kırdım bu sefer bu inadımı güzelce yedi kızım.Tadına bayılmış öyle söylüyor:))
Eşim gelince önce carrefoura uğradık alınacaklar vardı sonrasında kayışdağına arkadaşlarımıza gittik.Bahçeli bir evde oturuyorlar.Çok ama çok şanslılar.Zehrayla yaşıt birde kızları var.Bol bol oynadılar bahçede hatta içeri gelmediler.Ağaç dikmişler,evcilik oynamışlar:))













Vakitlice kalkıp eve geldik malum ertesi gün okul var.Zehra hemen banyoya yapıp uyudu.Sevde de babasının kucağında uyumuş ama ondan pek umutlu değilim zira biraz geç yatıyorda kendileri:))
Bu enerjiyle yani bir haftaya daha başlıyoruz inş güzel geçer:))

23 Mart 2012 Cuma

ev işleri,zehranın oda tasarımı...

Bu hafta yorucu geçti günler.Zehra nın odasını düzenledim.Sevde artık beşiğe sığmıyor ablasının odasına taşıyacağız hanfendiyi.Bursa dan park yatak gönderecek teyzesi.Abla kardeş birlikte aynı odayı paylaşacaklar...
Epey yorucuydu tek başına iki gardrop taşıdım,eşyaları yerleştirdim,bizim odadaki kullanmadığımız dolabı söktüm...hazır bunlara başlamışken ufaktan bahar temizliğine de gireyim dedim ama sadece lafta kaldı.Zehranın ayakkabısı sıkıyordu onu ayakkabıcıya götürdüm,benim terziye verilecek kıyafetim vardı hazır gitmişken onu da bıraktım.Ertesi gün ayakkabıyı alırım diye ümit ediyordum ama cumartesi vereceklerini söylediler.Bu durumda perşembe yine dışarıdaydım terziye uğramak için.Hava o kadar güzelki insanın eve giresi gelmiyor...
bugün yine erken başladık güne,temiziliğimi yapıp markete çıktım.Tabi dışarı çıkmamız tam bir maceraydı.Baş örtümü bağladığım anda sevde yerinde durmuyor,aslında ona farkettirmeden bağlayıp hemen bebek arabasını aşağı indiriyordum ama bu sefer dalgınlığıma geldi.Sevde de çığlık çığlığa.Sevdeyi aldım,bebek arabasını aldım,kalan parmağımla kapıyı kilitlemeye çalıştım.Tam sevdeyi arabaya oturttum ki yine bağırmaya başladı.Tekrar yukarı çıktım tabi yine bir elimde sevde diğer elimde araba gitmekten vazgeçtim ki kapıyı açar açmaz sevde yine başladı ağlamaya... eve girmek istemiyor,bebek arabasına binmek istemiyor.Bu durumda kucağımda fırına gittik...Tekrar eve dönüp kapıyı açtığımda sahneler yine tekrarlandı...sevde başladı ağlamaya:))eline kağıt verip bebek arabasını indirdim tekrar, bu sefer kararlıydım gidecektim markete:)neyse ağlamadı arabada,alışverişi yapıp dönerken uyudu:))


Zehra sitemde bulundu bana hep sevdenin fotoğrafını çekiyormuşum onun çekmiyormuşum...Geçti kardeşinin önüne ''seni değil beni çekecek'' dedi sonrasında başladı poz vermeye:))

dün ütü yaprken ''anne çok işimiz var bugün '' dedi,neden kızım dedim.''Odamı güzelleştireceğim '' dedi...bir sürü balon alacakmış,heryere balon asacakmış...Tabi dün çıkamadık.Bugün okuldan gelirken babası 15 tane balon almış:))şişir şişir bitmedi...Heryeri doldurduk balonla...Babası kıyamaz kızına bir daha tekrar mı çocuk olacakmış güzel kızı:))ne diyeyim haklı bu konuda...


keyifli hafta sonları diliyorum herkese ve bizede:))

19 Mart 2012 Pazartesi

kızlarımdan kreler,ufak çekişmeler:)

Arada ufak tefek kıskançlıklar olsada genel durum itibariyle iyi anlışıyor abla kardeş:)zehra sevdenin hemen büyümesini ve biran önce onunla oynamayı istiyor...




Sevde topu alır önüne zehra da sevdenin topu atmasını bekler,ama nafile...sevde için top sadece ısırılmaya çalışılan bir nesne:)oysa zehra için çok şey...

kısa bir sürtüşmeden sonra yine kardeşine dayanamaz:)sarılır sımsıkı






anne dayanamaz gidip toka takar ufaklığın saçına.ablasının eline almadığı türden olanı tercih eder,ama abla görür görmez alır sevdenin saçından zira en kıymetli tokası oluvermiştir birden:))sevdeyede örümcekli yani zehranın tabiriyle spiderman li toka alınmasına karar verilir:))

16 Mart 2012 Cuma

aksesuarlar,zehranın şahaserleri:)

Şu günlerde aksesuar alma merakım arttı:)Güneş gözlüğü,saat,kolye,çanta...özellikle de çanta ve saatlere dayanamıyorum.Her iki vitrinede saatlerce bakabilirim:))Birde ayakkabı...İtiraf edeyim seviyorum hepsini.Sevmeyen hatun varmıdır ki acep.
Bugün üsküdarın meşhur cuma pazarı günüydü.Aldım ufaklığı çıktım.Biraz erken gideyimde kalabalık olmasın dedim ama sevdenin durmayacağı hatta avazı çıktığı kadar bağıracağı hiç aklıma gelmedi:)ilk çocuk olsaydı çoktan elim ayağıma dolaşır sığınacak yer arardım.İkinci olunca rahatlık vardı üstümde:))alışverişe devam ediyorum bir yandan da arabayı ileri geri oynatıyorum sussun diye:))işe yaramadı tabi çorap alıp döndüm geri.Ağlama devam son sürat.En sonunda anahtarlık verdim eline.Bend fırına irdim ekmek almak için.Baktım ses kesildi.Uyumuş bizim hatun:)Hemen döndüm geriye.Madem uyumuş eve gitsem kesin uyanır,bende fırsatı değerlendireyim dedim.Fazla gezemedim yine.Çünkü çok kalabalıktı.Birde bebek arabasıyla olunca çok zor...Market alışverişini yapıp döndüm eve.Ama birdahaki hafta tekrar deneyeceğim şansımı:))

Dün zehraya gözlük almak için acıbademe gittik.Gözlükçümüz var orda.M. abi bizi ikna etti yeni gözlük almamamız konusunda:))Bizde ileri bir zamana erteledik sadece camları değişti.Ama hazır gitmişken ailece kendimize birer güneş gözlüğü aldık.Önce ben denedim,zehra görünce hemen başladı ''anne takma gözlük,alma kendine...''diye söylenmeye.İmdada yine M. abi yetişti onada bir tane verdi.Taktı gözüne çıkarmadı bir daha:))

bunlarda yeni cicilerim.saatlerimi çok sevdim.Güneş gözlükleride her sene ebat olarak büyüyor sanırım.:)
buda kızımın gözlüğü.ben ok beğendim.sevde şimdilik fasulye olduğundan kenardan bizi izledi:)
bunlarda kızımın son şahaserleri.her gün bir faaliyet peşinde.küçük hamur kuklaymış.büyük ise süs.
yardım almıyor.herşeyi kendisi yapacakmış.ne diyeyim bende çok müdahele etmiyorum.keyifli hafta sonlarınız olsun inş...

14 Mart 2012 Çarşamba

zehranın göz ve diş kontrolleri

Zehra'nın göz kontrol zamanı gelmişti.Ama bir türlü ayarlayamıyorduk.Eş yoğun çalışınca zaman problemi yaşıyoruz.Ben götürecektim ama hem sevde hem zehra,üstüne bir de damla krizi yaşama ihtimalimizi düşündükçe vazgeçiyordum.
Dün eşim okul çıkışı arayıpta zehranın kimlik numarasını isteyince anladım nereye gittiklerini.

Zehra nın gözlük numarası düşmüş.1 olan hipermetrop 0.5 e, 3.50 olan astigmatta 3.25 e gerilemiş.6 ay önce gittiğimizde göz tembelliği var demişti dr.Bu sefer o da kalmamış.Hatta %70 olan görme yetisi %90 a çıkmış...Seneye muhtemelen hipermetropun sıfırlanacağını söylemiş dr.İlerleyen dönemlerde miyopa çevirebilirmiş ya da tekrar yükeselebilirmiş.Ama ihtimal dahilinde tabiki.Astigmat için söylenecek pek söz yok çünkü kendisi bir geldi mi kolay kolay gitmiyor.

Biz çok mutlu olduk bu haberleri duyunca.Ben bu kadar çabuk düşeceğini tahmin etmemiştim doğrusu.Erken teşhis ve yaşının küçük olması bunda en büyük etken sanırım.Bir yılda kaydedildi bu iyileşme...Şimdi kızıma güzel bir gözlük alma zamanı.Küçük yaşta başladığı için kullanmaya dayanıklı bir çerçece tercih etmiştik.Ama artık kendisi de pek beğenmiyor.Barbie li ya da winks li istiyormuş:))Bakalım camlar değişirken inş çerçecelerde yenilenecek.Tabi bunun için bizim acil geniş bir zamana ihtiyacımız var:))
Bu arada tekrar belirtmekte fayda var.Çocuklarınızın 2,5 - 3 yaş arası göz kontrolleroni yaptırmayı ihmal etmeyin.Hele ailede göz bozukluğu varsa kesinlikle geçiştirmeyin.Erken teşhis çok çok önemli.Örnek yukarıda:))

İkinci kontrolmüzde dişti.pazartesi günü dördüncü dolgumuz yapıldı.Bunu da iğnesiz atlattık çok şükür.Ama sonuncu da pek şansımız yok.İnş onu da zahmetsiz yaptırırız.Sonra flor tedavisi ve işimiz şimdilik bitecek.Biz diş kontrolünde geç kaldık.Yani bu kadar çürük olmadan müdahele edilebilirdi.İşin ehli dr lar sayesinde çok rahat ediyorsunuz.Özellikle ortodondistlere gitmenizi öneririm...
sağlıkla kalın inş...

11 Mart 2012 Pazar

Allah,ölüm,dua ve zehra...

''Allah yakar'' ''allah günah yazar'' ...

Çocukken sıkça duyduğum iki cümle...Çocukların hafızasına kazınan iki cümle.

Şimdi hangi sıklıkta kullanılıyor bilmiyorum çünkü çok şükür duymuyorum...Kullanmıyorum da.

Zehra Allah'ı ilk olarak herşeyi yaratan sıfatıyla öğrendi. Bizi kim yarattı ''Allah''.Sonra sebeplerin O ndan geldiğini öğrendi...

Sütü kim verir? ''inek'' İneğe sütü vermesini kim söyler ''Allah''

Sonra O nun herşeyi kuşatan merhametini,sevgisini öğrenmeye başladı...

Allah çocukları çok sever kızım.''beni de sever mi?'' evet çok sever.

Onun güzel davranışını destekleyen cümleler eklendii..

''Anne bak tertemiz oldum Allah temiz çocukları çok sever değil mi?''

Her zaman mükemmel olamayacağına göre hata yaptığında affeden,sevmeye devam eden ''Allah'' sıfatını öğrenmeye başladı...

''Anne bak bu çocuk annesini üzmüş,Allah onu sevmeyecek mi?'' ''Allah bütün çocukları sever kızım onları da sever ama güzel davranışlarda bulunanı daha çok sever''

Sıra ölüm konusuna geldiğinde,işte en can alıcı kısmı buydu.Kuzeninin vefatıyla birlikte soruları da arttı...
Babaannesi ile bizim ev arasında büyük bir mezarlık var ordan her geçişimizde babası radyoyu kapatır.Zehra başlarda hep sorardı neden kapattığımızı.Babası mezarlık var derdi.Sonra mezarlığın ne demek olduğunu sordu.Ölülerimiz yatıyor dedik.Öyle kaldı.

Reyyanı kaybettikten sonra ölüm gerçeğiyle tanıştı zehra.''Anne reyyan nereye gitti '' diye sordu ''cennet kuşu oldu '' dedik.Sonra cenneti merak etti.''ölünce inş hepimiz oraya gideceğiz,orası çok güzel bir yer.Her istediğimiz olacak.Allah ı göreceğiz inş.Ve hep birlikte olacağız dedim.Bir süre sonra bu cümlenin sonuna ''tabi Allahın sevdiği işleri yaparsak,iyi insan olursak diye de ekledim...

Bir gün yine sordu''anne reyyan annesini görmiüyor,onu özlemiyor mu '' diye.Orda çok mutlu olduğunu ve isterse annesini görebileceğini söyledim.Aradan zaman geçince bu sefer''''anne biz ne zaman öleceğiz''' diye sordu.Allah ne zaman isterse dedim...

Başka bir gün ''anne sen hemen ölme,senden ayrı kalmak istemiyorum ''dedi.Bu sefer iş daha da zorlaştı.Anneciğim ben şimdi yanındayım senin,hem allah seni hiç yalnız bırakmaz sen hiç üzülme dedim.
Şimdi sormuyor artık.Ama ne zaman sorsa cevabı geçiştirilmeden onun anlayacağı dilden vermeye çalışıyoruz.

Diğer bir konuda dua kısmı.Zehra ya bir şey istediğinde allaha dua etmesini söyledim hep.İçinden ne geçiyorsa,ne istiyorsa O ndan istemesi gerektiğini...
Şimdi korksa ya da canı birşey istese,birinin hasta olduğunu duysa hemen ellerini açıp dua ediyor...
Bir ara kötü rüyalar gördüğünü söylemişti.Sonra yatarken dua etmeye başladı.''Allahım ne olur kötü rüya görmeyeyim.Sen kötü rüyalara kız Allahım amin''

Onu her zaman gören gözeten koruyan seven bir yaratıcının varlığı güven veriyor.Mutlu oluyor...


Daha öncede bahsetmiştim allahı tanıtırken bu kitaplardan çok faydalandım.Seriyi kaçıncı kez tekrar ediyoruz sayısını unuttum.Tabi bunda en büyük etken zehranın severek okuması.Yoksa zorla hiç birşey yaptırılamaz.
Konuya başlarken yazdığım iki cümle vardı ya eskiden çok sık duyduğum hani,işte biz o cümleleri hiç kullanmadık.Yani Allahı hep güzel tanısın istedim. Çünkü allah zaten hep güzel.Onu sevgisiyle tanısın.Ve hata yapacağı zaman ceza korkusundan değil Onun sevgisini kaybetme korkusundan o hatadan vazgeçsin...Bir otokontrol sistemi yerleşmiş oldu zehraya,yani biz görmüyoruz ama Allah hep görüyor:))
Rabbim kendine layık kullarından eyler inş hepimizin evlatlarını...