28 Mart 2011 Pazartesi

Meğer alışmamış...

Kendimizi kandırmışız meğer,çabuk uyandık.Pazar gecesi başlayan anne ben okula gitmek istemiyorum sızlanmaları bugün tamamen ayyuka çıktı.Sabah mutlu olsun diye istediği kıyafeti giydirdim,çantasını verdim öptüm ve uğurladım.Akşamki konuşmalarımız rahatsız etti sürekli saate bakıp geçirdim zamanı.Saat 3 gibi sabit numaradan arandım aklıma gelmedi yuvadan olacağı.Telefondaki ses zehranın mutsuz olduğunu ve sabrını daha fazla zorlamamız gerektiğini söyledi.Hemen geliyorum deyip kapattım.O an hıçkırarak ağlamak istedim ama tutup kendimi bir iki damlayla sınırladım gözyaşlarımı.Çoğu hormonların etkisiyle olsa da,aklıma kızımın mutsuz olduğu,onu bırakmış olduğumuzu hissettiğini düşünmesi, boğazımda düğüm olup durdu.
Taksiye atladım hemen doğru yuvaya.Kapıyı öğretmeni açtı.Biraz konuştuk.Uyumak istememiş ve sürekli ben annemi özledim diye ağlamış.Dikkatini dağıtmaya çalışsalar da bu pek uzun sürmemiş.Nihayet kızım geldi gözleri kızarmış hemen gitmeye çalışan bir edayla...Anne ben seni çok özlüyorum sende okula gel,beni bırakma evde oyun oynayalım...vs türünden bir sürü cümle sıraladı.Anne yüreği tamam yavrum gitme dese de bunu ona söylemedim.Şu an bekliyoruz sadece.Gün boyu anlatmaya çalıştık.Onu bırakmadığımızı,oyun oynaması için gönderdiğimizi söyledik.Telkinler devam edecek.İnş alışır güzel kızım.Onun gözyaşlarını akıtmasına dayanamıyorum.
Ama diğer yandan benden bağımsız olması gerekiyor yavaş yavaş buna alıştırmaya çalışıyoruz.Anne yanındayken çocukların hepsi sosyal görünüyor ama ayrılınca sudan çıkmış balığa dönüyorlar.Biraz sabır lazım sanırım.Birde duygusal yaklaşmamak gerek.Bu çok ama çok zor hele anne için.Çarşambayı bekleyip göreceğiz artık...

25 Mart 2011 Cuma

Bir gelip bir gidiyoruz:)

Hazır girebiliyorken hemen post yayınlayayım istedim.Çünkü sorun devam ediyor.Tüm DNS ayarlarını denedim ama olmuyor.Yani arada gelip gidiyor.Anlamış değilim:(
Önce ilk haberimizle başlayalım,benim küçük kızım artık okullu oldu.Geçen hafta ani kararla aklımızda olan bir yuvaya gidip görüştük.Zehra da yanımızdaydı gayet mutlu mesut dolaştı etrafta.Aklımda sorularla bir kaç gün geçirdikten sonra kararımızı verdik.Sorular nelerdi; öncelikle Zehra nın erken kalkması,ben yarım gün vermeyi düşünüyordum.Ama okulda uyutuyorlarmış,ikinci sorun da buydu Zehra öğle uykusuna kolay kolay yatmaz.Üçüncü sorun babasının çıkışta alıp alamaması.Tabi bunların hepsi yersiz sıkıntılarmış.Zehra erken kalkıyor,okulda uyuyor,babası götürüp getiriyor:)Arada ben alıyorum.Zaten topu topu üç gün gidiyor.Annelik işte:)Herşeyi dert edebiliyoruz.Okulun eğitimi konusunda şüphelerim yoktu çünkü eşimin üç yeğeni de oraya gitti.Biz çok memnun kaldık.Sıcak bir ortam.Babaanneye yakın,birşey olduğunda hemen gidebilir.Zehra halinden memnun görünüyor.Sıkıntı yaşamadık.Sabah el sallayarak evden çıkıyor,akşam da gayet enerjik eve dönüyor:),inş hep böyle gider.Bu sene alışma dönemi olarak kabul ediyoruz.İnş seneye hergün gidecek.Kardesi doğacağı için önce başlatmamız gerekiyordu.

Bu arada kardeş demişken bebeğimiz kız olacak inş:)İki kız annesi olarak oldukça mutluyum:)Ama tiroid hormanlarım düşmedi biraz sıkıntı yaşıyorum.İlaç tedavisine başladık inş normale döner.

Zehra nın gözlükten sonraki ilk kontrolü de yapıldı.Çok şükür işler yolunda.Bundan sonra 6 aylık kontroller yapılacak.
Allah'ım ne çok şey birikmiş.İnş artık problem olmaz da düzenli girebilirim.

Şükür kavuşturana

Şuan saat gece 1,biz ne yapıyoruz bloğa girmeye çalışıyoruz.Çünkü ben iki haftadır giremiyorum.Sağolsun eşim yoğun uğraşlardan sonra girebildi.3 G modemi kullandığımızdan biraz sıkıntı yaşadık ama nihayet ulaşabildim:)Ayrıntılar gelişmeler inş yarın...Şimdilik bu kadar

8 Mart 2011 Salı

Yoğun hafta sonu...Yuva ve servis ???...

Yoğun bir hafta sonu geçirdik.Zehra tam anlamıyla oyuna doydu.Cumartesi günü Ayşe ablası bizdeydi gündüz bol bol oynayıp akşam Pendiğe gittik,arkadaşlarımıza.Onlarında Zehrayla yaşıt çocuğu var ee orda da oyun devam etti tabi:)Hazır gitmişken yaprakta aldık biraz ama asıl büyük partiyi yaz için sipariş ettik.Arkadaşım Tokatlı.Bende bu aralar sarma aş eriyorum:)Üstüne geldi yani.Ne yazık ki;her yaprağı yiyemiyorum.Kayınvalidemlerin bahçesinde var az veriyor ama çok lezzetli bir o,bir de tokat yaprağı.Arkadaşım da kendi bağından getiriyor.Şanslıyız bu konularda yani.Herşeyi ilk elinden,güvenilir ve taze alabiliyoruz çok şükür.Bugün de oturup bir tencere yaprak sardım:)Allah'ım bu boğaz derdi çok zor:)Şimdi pişiyorlar akşama kadar kalırsa iyidir:)

Neyse konuya dönelim.Nerde kalmıştık.Ordan dönmemiz gece 12 yi buldu.Tabi çocukların yatması filan saat 1,30 ta yatağa kavuşabildim.Çok yoruldum.Pazar günü eşim evdeydi.Geç kalktık ailece.Güzel bir kahvaltının ardından hemen planlar yapıldı.Önce Kadıköy,eşim saçını kestirecek biz de nautilus te dolaşacaktık.Ama kısa bir süre için.Hemen hızlı hızlı kafamdakilere baktım.Sadece Zehra'ya bu güzel trenchcoat u aldım.



Seneye için tabi.4 yaş ama büyük geldi.İndirime girmişti kaçırmayayım dedim.Ordan Hemen Senalarıda geziye dahil edip Çengelköy'e gittik.Eşimin dersi vardı bizi de Maxi ye bıraktı.Çocukları attık oyun salonuna tüm enerjilerini tükettiler:)Yani ben öyle sandım ama tükenen benim enerjimmiş onlar hala dinçti:)






O kadar hızlı hareket ediyordu ki anca bu iki kareyi çekebildim.O da böyle çıktı:)Poz vermek için bile durmadı:)

Güzel bir yemeğin ardından ki onu da aceleyle yediler.Çünkü yemek yediğimiz yerinde oyun salonu varmış:)Hoop bir posta da orda oynadılar.Artık boğazım ağrıdı onlara seslenirken:)Akşam 6,30 da ayrıldık bize geçtik bu sefer:)Senayla Zehra oyuna devam etti.Bizde çay içtik.Gece yine yorgun bir şekilde kendimi yastıkla buluşmuş vaziyette buldum:)

Bu arada eşimle yuva olayını konuştuk.Yakınımızda yok.Yani yürüme mesafesi olarak yok.Ben eşimin okulunun kreşine gitmesini istiyorum ama o pek istekli değil.Müdürlerini tanıdığımız yuvalar var onlarla konuşacak.Servise verelim diyor,benim içim rahat etmiyor.Henüz çok küçük ve benden ilk kez ayrılacak.Ben onunla konuşurken seni ben bırakıp alacağım demiştim öyle şartlandırdı kendini.İlk defa gideceği bir yere servisle gitmesi bilmiyorum.Sürekli eğitimle aşır neşir olduğumuz için bazı şeylerin farkındayız ve bu,durumu daha da zorlaştırıyor.Yani daha ince eleyip sık dokuyorsunuz.Avantajlı olduğumuz yanlarda çok tabi ki.Bakalım hakkımızda hayırlısı olsun inş.Aklımdaki eğitimi verebilecek bir yer buluruz ve bize de çok uzak olmaz inş.

4 Mart 2011 Cuma

elmalı kurabiye,ingilizce merakı...

Sabah 10:30 gibi hastaneye gittik tahlil yaptırmam gerekiyordu.Tiroit hormonlarımda problem var,aslında sadece hamilelik döneminde şaşırıyorlar dengeyi:) ama arada da değiştiği oluyor tabi.Yine aynı sorunla muzdaribim.Bebeğe bir zararı yok ama bana olabilir tabi.İkinci tahlilimiz bu,inş yüksek çıkmaz değerler...
Biz hastaneye ailece gidiyoruz.Zehra'yı bırakamadığım için yavrum o da bizimle sürükleniyor ordan oraya:)Uykusunu alamamış bu sefer hanfendi,yolda babasına söylenip durdu: ''annem beni uyutmadı diye:)''İşimiz çabuk bitti Allah'tan eve geldik hemen.Tabi uyku filan yok:)Bu sefer hamur yapalım dedi.Görende hamur işine bayılır sanır...Neyse anneye bir enerji geldi nerden bilmiyorum.Elmali kurabiye yapmaya karar verdik.Cevizleri kırdık,anne namaz arası verdi sonra elmalar soyuldu...Şekerle birlikte marmelat yaptık.Bir taraftanda hamur hazırlandı,şekillenip tepsiye dizildi...Aslında mutfakta bu kadar rahat hareket etmem hiç,çabucak yapıp bitirmek isterim.Ama dedim ya bu gün ayrı bir ruh hali vardı üstümde sakin sakin yaptım, pardon yaptık kurabiyemizi...Zehra pek hevesli geldi, anne yiyeceğim diye ama,sadece bir ısırık o kadar:)

Ama ben epey yedim:)Meğer canım istiyormuş da hiç farkında değilmişim:)Yarın eşimin yeğenleri gelecek artık onlarla bitiririz:)



Bir not daha Zehra bu aralar ingilizceye fena sarmış durumda.Babası kelimeleri öğretiyordu.Epey kelime de öğrenmişti,şimdi ingilizce çizgi film CD leri izliyor:)Özellikle ingilizce konuşsun diye de beni uyarıyor:)Bakalım sonuç ne olacak.Ama şaşırmıyorum desem yalan olur:)

1 Mart 2011 Salı

...!

Tam keyfim yerinde dur iki satır yazı yazayım derken blogların kapatılacağını öğrendim,şaşırdım,üzüldüm karmaşık duygular içine girdim hevesim kaçtı...Hatırlıyorum daha öncede yaşanmıştı...Neden kapatıyorlar anlamış değilim.Belkide son fotoları yükleyeceğim galiba eğer kapatılırsa artık başka yerden açacağız sayfamızı...

Havalar soğuk burda dışarı çıkamıyoruz.Ancak akşamları eşim gelince gezebiliyoruz.Zehra'nın canı sıkılıyor haliyle onu sürekli oyalamak zor oluyor.Geçen gün şekilden adam yaptık.Önce yapboz şeklinde oldu.Parçaların isimlerini söyleyip yerlerine koyduk.



Sonra parçaları diktim kuklaya dönüştü.Tabi bir süre oyalandı sonra odasını beklemeye başladı:)

Camdan dışarı seyretmeyi çok seviyor.Özelliklede babasını beklemeyi:)


Fotoğraf makinesini görünce de hemen anne beni çek diyor:)